Türk futbolu çelişkili kararlar, ilişkiler ve yönetim biçimi sarmalında yuvarlanıp bir yerlere sürükleniyor ya!
Bakalım nereye toslayıp duracak?
Bu düşüncemizi destekleyen o kadar çok yanlışa tanıklık ediyoruz ki, her gün her an bir yenisi ortaya çıkıyor.
Yönetim yanlışlarını TFF oluşumundan biliyorsunuz; futbolun gelişimine katkıda bulunacak bir “tüpçü” başkan ile tanınmış “müteahhitler” grubundan oluşuyordu. Tüpçü Başkan girdiği İddaa ihalesini kazanınca, tepkilere karşın istifa etmemekte direndi; sonuçta FİFA ve UEFA başkanlarından karşıt görüş gelince istifasını vermek zorunda kaldı!
İstifa sonrasında bile yanlış yapıldı TFF yönetiminde!
Kimse sesini çıkarmadı!
TFF’nin kuruluş yasasına göre, başkanın istifasından sonra, yönetimin 1. Başkan vekilini göreve getirmesi gerekirken; o kişi de Nihat Özdemir’dir...
Hüsnü Güreli’nin görevlendirildiğini açıkladılar...
Bir gün sonra yanlışı anladılar; vekaleten görev yapacağını duyurdular!
Ne garip bir ülkeyiz biz!
Her işe bir kılıf uyduranların ülkesi!

X

Ya tüpçü Başkan Demirören’in gider ayak milli takım teknik direktörlüğü için Şenol Güneş ile 4 yıllık sözleşme imzalamasına ne demeli?
Sözleşmesi de 1 Haziran 2019’dan geçerliydi!
Kim hazırlayacaktı takımı Arnavutluk ve Moldova maçlarına?
Dün ona da uyandılar ve Güneş’in eleme grubundaki bu önemli karşılaşmalarda takımın başında olacağını duyurdular...
Güneş ile hangi arada nasıl anlaşıldığını kimse bilmiyor!
Beşiktaş ile sözleşmesi sürerken yapılan bu ani görevlendirmenin çok tartışılmasının nedeni, giden bir başkanın böyle bir uygulamaya kalkışması, TFF yönetiminin de buna onay vermesidir.
Kaldı ki, haziran ayında yapılacak TFF seçimleri öncesi böyle bağlayıcı bir karara imza atılması “futbolun geleceğine ipotek koymak” değil de nedir?
Beşiktaş’ı gelecek yıla kim hazırlayacak?
Milli Takım nasıl bir yapı ve gelecek TFF kadrosuyla yeniden yapılanmaya girecek belirsizdir...
Kim neyi ve nasıl bir planlamayla yürütecektir?
O da bilinmezlik içindedir!

X

Yönetim böyle işleyince...
Kurulları da ona ayak uyduruyor sanki!
Merkez Hakem Komitesi’nde hakem hatalarının üst düzeye çıkmasıyla Yusuf Namoğlu gitti, içinde Mustafa Çulcu’nun da bulunduğu Sabri Çelik başkanlığında yeni MHK göreve başladı.
Ne değişti?
Şu son haftadaizlediğimiz maçlardaki hakem hataları sorunun giderek büyüdüğünü gösteriyor. VAR’ı yanlış yorumlamaktan başlayın, kendi kararının arkasında duramayan hakem yapısıçıktı ortaya. Ve giderek futbol oyunu zora giriyor.
Nereye varır bu işin sonu?
Kimse bilmiyor!
Yanıtı da, arka planda yapılan gizil hesaplarda!
Her şey Haziran ayındaki TFF Genel Kurulu öncesinde aydınlanacak...
Kimin ne hesabı var ortaya dökülecek!
Yoksa...
Gidişat “bir duvara toslayınca” diyor...
Anlayana...