Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
Her pedal bir fidan
Her pedal bir fidan
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!

Sedat Kaya

DENİZ GEZMİŞ VE İDAM SEHPASINDA KONÇERTO
6 Mayıs 2023 Cumartesi

Adı Joaguin Rodrigo Vidre idi.

22 Kasım 1901’de İspanya’nın Valencia kentinde doğmuştu.

Henüz 3 yaşındayken, difteri salgını nedeniyle gözlerini yitirdi.

Ancak müziğe çok meraklıydı.

Bunu farkeden ailesi çocuklarını 8 yaşında keman ve piyano eğitimine başlattı.

Kısa sürede notalarla dans etmeye başladı.

Piyano virtüözü olduktan sonra onlarca klasik esere imza attı.

Adı artık duyulmaya başlamıştı.

1925′te yani 22 yaşında orkestra için bestelediği “Beş Çocuk “ parçası ile İspanya Ulusal Ödülü’nü kazandı.

Bu yurtdışında eğitimi için burs demekti.

Burslu olarak Paris’e gitti.

Fransa'da önemli isimlerden dersler aldı.

Dört yıl sonra kendisi gibi piyano virtüözü olan güzel bir genç kıza gönlünü kaptırdı.

Kızın adı Victoria Kamhi’ydi.

İstanbul’dan çok tanınmış bir annenin kızıydı.

Valencia’da evlendiler.

Daha 18’ine girmeden armoni ve kompozisyon dersleri aldı.

Victoria Kamhi, Rodrigo’nun gözlerinin görmemesi nedeniyle kariyerine son verip, kocasının asistanı olmak zorunda kalmıştı. 

Onun bestelerini piyanoda notaya döküyordu. 

 

Tarih 17 Temmuz 1936’ydı. 

Rodrido ve eşi Victoria ile Fransa ve Almanya’da müzik çalışmasını sürdürürken, İspanya’da Sosyalistlerin kurduğu  “Halk Cephesi” iktidara gelmişti. 

Bu sermaye sınıfı ve emperyalist güçler tarafından kabul edilemezdi. 

İspanya bir anda iç savaşa sürüklendi.

Cumhuriyetçiler bir yandan faşist general Franco’nun güçleriyle, bir yandan da onu destekleyen Hitler Almanyası ile Mussolini İtalyasının bombardıman uçaklarıyla savaşıyordu.

Tarihin gördüğü en kanlı iç savaşlardan biriydi bu. 

İspanya halkı çeşitli ülkelerden gelen gönüllü devrimci güçlerle faşizme karşı direnirken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti,  İspanya’ya gönüllü gitmek isteyenleri engelliyordu. 

Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nda çalışan Konig Ekrem isimli eski bir Nazi sempatizanı,  Türkiye adına Kanada’dan gizlice alınan uçakları devrimcilere bomba yağdırması için Franco’nun ordusuna satıyordu. 

Rodrigo gurbette üzüntü ve acıyla izliyordu ülkesinin düştüğü durumu. 

 

Tarih  26 Nisan 1937’ydi. 

Faşist  Franco’yu destekleyen Almanya, sosyalistlerin elindeki Guernica kasabasını 28 uçakla bombaladı.

Naziler Guernica’da son teknoloji ile üretilen bombaları deniyordu. 

Saatler süren bombalama sonrası Guernica kasabası yerle bir olmuştu. 

İki bine yakın ölü, 1000’den fazla da kayıp vardı. 

Haberi alan Rodrigo adeta yıkılmıştı. 

Acısını, üzüntüsünü notalara döktü. 

O bestesini yaparken, 1 Nisan 1939’ta savaş bitti. 

Devrimciler kaybetmiş, faşist güçler kazanmıştı.

Rodrigo savaşın her bölümünü ayrı ayrı notalandırmıştı. 

Bir konçertoydu bu. 

İspanyol halkının acılarını anlatıyordu. 

Hüzünlüydü ama aynı zamanda direnişi, başkaldırıyı ve umudu barındırıyordu. 

Konçertonun başında baskın gelen ses davuldu. 

Davul faşistleri temsil ediyordu. 

Sonra bir sessizlik.. 

Sessizlik yenilgiyi hatırlatıyordu. 

Sonra tek bir gitar, 

Ardından bir gitar daha. 

Ve bir tane daha. 

Gitar umuttu. 

Gitar direnişti. 

Hayatı boyunca asla iyi gitar çalamayan Rodrigo, halkının umudunu gitarla yeşertiyordu. 

Rodrigo’nun bestesini İstanbullu eşi Victoria yazıya geçiyor ve piyano başında notaya döküyordu. 

1938 yılında konçertoyu taslak olarak tamamladılar. 

1939 yılında da İspanya’ya geri döndüler. 

1940 yılında Barcelona’da yıllarca emek verdikleri eserlerini ilk kez icra ettiler. 

Üç bölümden oluşan konçertonun özellikle ikinci bölümü çok büyük ilgi gördü. 

O bölüm bizim “Rodrigo’nun Gitar konçertosu” olarak bildiğimlz bölümdü.

Onlarca müzisyen tarafından icra edildi. 

Paco de Lucía'nın ki en iyisiydi.

 

Tarih 6 Mayıs 1972’ydi. 

51 yıl önce bugün. 

Gece yarısı üç genç Ankara Ulucanlar’da idama gidiyordu. 

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan. 

Suçları, tam bağımsız bir ülke istemeleriydi. 

Deniz Gezmiş, günler öncesi idama nasıl gideceğini söylemişti. 

"O sahneyi çok iyi somutladım. Bir mitinge gider gibi gideceğim idama. Asılma günü gelip çatınca o sevdiğim giysilerimi giyeceğim. Postallarımı, parkamı... Beyaz ölüm gömleği giydirmek isteyecekler, giymeyeceğim. Traş falan da olmayacağım. Önce gidip orada oturacak, bir sigara yakacağım. Sonra demli, güzel bir çay içeceğim. Haa bak, Rodrigo'nun o ünlü gitar konçertosunu dinlemek isterim orada.”

Dediğini yaptı.

Traş olmadı.

Sigarasını yaktı, çayını yudumladı. 

Ve "Rodrigo’nun Gitar Konçertosu"nu dinlemek istedi. 

Hayır, dediler, dinlettirmediler. 

Asılacak insanın son isteğini geri çevirdiler. 

 

Ayağa kalktı. 

Başı dik, emin adımlarla yağlı urgana gitti. 

Ayaklarının altındaki tabureyi teklemeden önce haykırdı. 

“Yaşasın tam bağımsız Türkiye.

Yaşasın Marksizm-Leninizm’in yüce ideolojisi.

Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi.

Kahrolsun emperyalizm. Yaşasın işçiler, köylüler”

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Sedat Kaya
Sedat Kaya
ÖĞRETMEN
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
"ÇEK LOKOMOTİFİ" ZATOPEK
Levent Donduran
Levent Donduran
İhtiyar gözyaşları…
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Benim kitap fuarlarım...
Esat Erçetingöz
Esat Erçetingöz
Alaçatı’da “Windfest 2024” rüzgarı esti
Okan Yüksel
Okan Yüksel
GÖZTEPE'NİN "KOCA KAPTANI" GÜRSEL AKSEL
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri