Türkiye'de futbol ufkunu genişletecek...
Yaklaşık 20 yıllık bir olimpiyat ya da Avrupa Futbol Şampiyonası "düşü"nü gerçeğe dönüştürebilecek...
Kentlerin ve nüfuslarının farklı bir hava soluyacağı...
Avrupa ile birebir buluşmanın gerçekleşeceği...
Futbol sanayiinin bütününden yararlanılacak...
"Dev" bir organizasyon...
2024 Avrupa Şampiyonası Almanya'ya gitti!..
Ve Türkiye bu kararı şimdi tartışıyor olsa da...
O karar bazı gerçekler görülmediği için...
Açıklanan bir "gerekçeli karar" anlamına gelen sonuçla gitti!..
X
Göremediğimiz...
Avrupa'nın kimi gerçeklerinden uzak...
Kendimize özgü tanıtımlarla çıktık ortaya...
Devlet garantisi...
Vergi kesintisi uygulanmaması...
Maket statlar!..
Maçların oynanacağı kentlerin yapısı...
Gelecek konukların ağırlanması; otel, sosyal yaşam ağırlıkları ve kentsel yapılarıyla uyum!..
Devletin hazırladığı tanıtımı...
Anlaşılıyor ki Türkiye Futbol Federasyonu aynı ölçüde destekleyemedi...
Ve o nedenle de ikna olamadı UEFA!...
X
Açılış ve kapanış statlarının maketini koyduk önlerine...
Hiç bir gelirden vergi alınmayacağını anlattık UEFA'nın delegasyonuna...
Statlardan kiralama bedeli alınmayacağını da ekledik!..
"Kasap Nusret" bbile vardı tanıtımda!
Ama çoğu gerçeği unuttuk!..
X
Futbolumuzun Dünya çapında öne çıkmış isimlerini kullanamadık...
Elektronik bilet uygulamasını anlatamadık...
Adamların "Hamburger dün neyse-bugün de aynı fiyat" göndermesine...
Yani Türkiye'deki ekonominin değişkenliğine ilişkin gönderisine...
Karşı tez geliştiremedik...
X
Ve her şeyden önemlisini UEFA Başkanı Ceferin...
"Bir tatlı düşün son buluşunun" gerekçeli kararını açıklarken somut gerçeği önümüze koydu:
"Değerlendirme raporu sonucunda Türkiye'de düzenlemenin bazı riskleri vardı. Türkiye'nin insan hakları aksiyon planı eksikti. Otel kapasitesi limitliydi. Bir çok şehir için bazı endişeler vardı..."
X
Gerçek böyle geliyor gündeme...
Türkiye'nin ekonomisini...
Gazeteci-yazar-aydın-sendikacı-öğrenci-avukat-politikacı ve işçiler üzerinde uygulanan baskı politikaları; gözaltı ve tutuklamaları...
"İnsan hakları ihlalleri" diye koyuyorlar önünüze...
Kentsel endişeler ve konaklama ise son nokta!..
X
Hadi bakalım siz şimdi:
"Tipik Türkiye düşmanlığı; Alman oyunu" deyin!..
X
Oysa her şey...
"Biraz demokrasi" istiyor!..