Süper Amatör Lig Beyaz Grup'ta mücadele eden Çeşme Belediyespor, sezonun son maçında deplasmanda karşılaştığı Güraltayspor'a 6-2 yenildi. Sezonun lig üçüncüsü olarak tamamlamasının ardından yapılan Çeşme Belediyespor Kulübü Yönetim Kurulu toplantısından, Teknik Direktör Malik Gençalp ile yolları ayırma kararı çıktı.
"Kan uyuşmazlığı oluştu"
Yönetim Kurulu'nun aldığı karar ile ilgili bir açıklama yapan Çeşme Belediyespor Kulübü Başkanı Şerif Gün, Teknik Direktör Malik Gençalp'e kulübe yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ettiğini vurgulayarak, "Yaklaşık olarak bir yıldır içeride sıkıntı vardı. Bir kan uyuşmazlığı oluştu. Genel olarak başarılıyız. Antrenörlüğüne hiçbir sözüm yok. Ama bu kan uyuşmazlığı ile Play-Off'ta ne yapardık, bilemiyorum. Güraltay deplasmanında, futbolcuların içerisinde bana hakaretvari konuşması, bardağı taşıran son damla oldu. Birlikte olamayacağımız noktasına getirdi" dedi.
"Yollarımızın ayrılması, malumun ilanı"
Çeşme Belediyespor'un amaçsız bir durumda olmadığını, finallere gideceğini ifade eden Kulüp Başkanı Gün, "Güraltayspor maçında öyle bir takım çıkarılmasına gerek yoktu. Altyapıdan 5-6 adam oynasaydı, sözüm olmazdı. Nasıl olsa ligi bitirdik, futbolcularımız ceza almasın diyebilirdik. Ama bizim yedekte kalan sporcularımızla, belki 1-2 tanesi olabilirdi, ama Anıl ile Orhan gibi futbolcuların kadronun dışında kalması, 7 tane direk oynayan futbolcunun kıyıda oturtulması hoş değildi. Hiçbir amacı olmayan davranıştı. Ben, 'hangi amaçla' diye sorunca olay patladı. 'Benim olaya hiçbir katkım olmadığını, onun bu noktaya getirdiğini' söyledim. Sadece futbolculara, 'bu maçı kartsız bitirelim, final maçlarına gideceğiz. Onun için dikkatli olun' dedim. İlk yarı 3-1 bitti. İkinci yarı rakip takım daha iyi oynamaya başladı. Bizim takımın moral, motivasyonu iyice bitti. Maçın sonucu önemli değil, ama olaylar hoş değil tabi. Üzücü, bu noktaya gelmemeliydi. Şunu da söyleyeyim; yollarımızın ayrılması, malumun ilanı" diye konuştu.
"Küsmek, darılmak, kızmak olmaz"
Son 2-3 aydır sıkıntıların arttığını vurgulayan Şerif Gün, "Daha önce toplantı yaptık. Benim 1-2 demecim de vardı. Ben böyle olmasını istemiyordum. 'Gereken gerekeni yapar' demiştim. Ama olmadı. Böyle bir karar almak zorunda kaldık. Böyle bir ayrılık olmasını istemezdim. Dün itibarı ile milat yaptık. Bunlar, futbolda olağan şeyler. Kan değişikliği gerekebiliyor. Küsmek, darılmak, kızmak olmaz. Hepimiz bunları yaşadık. Kendisi de profesyonel ligde oynadı. Bunları bilmesi gerekir. Bazen kan uyuşmazlığı oluyor. Biz de burada ömür boyu oturacak değiliz. Uymuyorsa, bırakmasını da bileceğiz" şeklinde konuştu.
"Hakan Kara ile yola devam edeceğiz"
Play-Off'da iddialı olduklarının altın çizen Kulüp Başkanı Gün, "Bizde, yeterince bilgili, donanımlı arkadaşlarımız var. Play-Off'ta iyi bir kadro yapacağız. Hakan Kara ile teknik direktör olarak yola devam edeceğiz. İbrahim Gören ve Gökay Ateşler de yardımcıları olacak. Hepsi akademi mezunu. Hepsi antrenörlük kurslarını bitirdi. Mevcut hocalarımızla devam edeceğiz. Dışarıdan hoca almayı düşünmüyoruz" diyerek yeni teknik kadroyu açıkladı.
"İnanıyorum ki, bu değişim Play-Off'ta bizi kamçılayacak"
Eski teknik direktör Malik Gençalp ile, soyunma odasında, futbolcuların önünde tartışmanın hoş olmadığını vurgulayan Şerif Gün, "Geri dönüşü olmaz. Ağır hakaret, ağır konuşmalar hiç yakışık almadı. Zaten olay kopacaktı. Şu da bir gerçek; ben futbolcuların arasındaki güvensiz ortamı görmesem, sineye çeker, Play-Off'un bitmesini beklerdim. İnanıyorum ki, bu değişim Play-Off'ta bizi kamçılayacak. Daha iyi performans sergileyeceğimize inanıyorum. Bu konuda hiç şüphem yok" diye kaydetti.
"Futbolcuların büyük bölümü huzursuzdu"
Kan uyuşmazlığı ve güvensiz ortam uzun süredir devam ettiğinin altını çizen Gün, "Mertçe, dürüstçe bunları oturup konuştuk. Futbolcularımızın hocalarını eleştirmelerini istemem. Yönetim Kurulu takdir edip, hoca çalıştırıyorsa, futbolcuların eleştirme hakkı yok. Ama bir güvensizlik olduğunu, bu işin içinden gelmiş bir kişi olarak gördüm. Birbirlerine sahte tavırlarla davranıyorlardı. Son üç aydır,zorunlu saygı, zorunlu sevgi ortamı içinde gitmeye başlamıştı. Beni sıkan da oydu. Futbolcular, saygı gösteriyorlardı, ama hoca arkasını döndüğü zaman farklı konuşuyorlardı. Bir huzursuzluk vardı. Bütün futbolcular değil, ama büyük bir bölümü huzursuzdu. Ben onu hissettim. Taraftarlar arasında da sıkıntı vardı. Birileri kaşıyor, kaşımıyor. Bunlar olağan şeyler. Her kulüpte olabiliyor. Bunlara hep karşı durdum. Teknik Direktörümüzün arkasında durdum. Yönetim Kurulu üyelerimizin bir bölümünün, 'Amatör kulüp bu, devam etsin' dediği için bu zaman kadar ayrılık kararı uzadı. Bağlayıcı olayım, toparlayıcı olayım diye uğraştım, ama ben de hem sinirsel olarak, hem de dışarıda yıprandım. Artık patlama noktasına gelmişti. Malik Gençalp, benim 50 yıllık arkadaşım. Bu süreci farklı atlatmalıydık. Ne hikmetse bu noktaya geldik" diyerek sözlerini tamamladı.