İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından alınan "ÇED gerekli değildir" kararı, Ovacık Mahallesi'nde yaşayan vatandaşların ve Çeşmelilerin tepkisine yol açmış ve çevreciler, avukat Seher Gacar aracılığıyla yargıya başvurarak, kararın iptalini istemişlerdi.
Çevreciler tarafından açılan davada, hazineye ait 9 farklı parselde, toplam 85 bin 600 metrekare arazide açılmak istenen 9 jeotermal sondaj kuyusunun tarım arazilerine ve zeytinliklere yakın mesafede olduğu belirtilerek, Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılatılması Kanunu'nun 20. maddesine aykırı olduğu ifade edilmişti. Proje tanıtım dosyasının eksik ve hatalı olduğu, yatırım planının belirsiz olduğu, DSİ 2. Bölge Müdürlüğü'nün görüşünün dikkate alınmadığı, jeotermal sıvının çıkartılması ve enerji üretim amaçlı kullanılması durumunda yöredeki bitki örtüsüne, canlılara ve tarım sektörüne önemli çevresel etkisi olacağı gibi gerekçelerle, "ÇED gerekli değildir" kararının iptali için açılan davada, bilirkişi incelemesi de yapılmış ve bilirkişi incelemesi sırasında bölgeye giden çok sayıda çevreci, oturma eylemi yaparak ve pankartlar açarak tepkilerini göstermişlerdi.
Bilirkişi heyetinin hazırladığı raporu da dikkate alan İzmir 5. İdare Mahkemesi, "ÇED gerekli değildir kararında hukuka uyarlılık bulunmadığı" sonucuna vararak, kararın iptaline karar verdi.
Mahkemenin iptal kararı, Çeşmeli çevreciler tarafından sevinçle karşılanırken, jeotermal sondaj kuyuları açmak için ikinci kez ruhsat alan firmanın yeni bir ÇED süreci başlatması durumunda, çevrecilerin yeniden yargı yoluna başvuracakları öğrenildi.