Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM)’nin “Basın Mensupları için Göç Terminolojisi ve Mülteci Konularında Bilgi ve Farkındalık Arttırma” projesi kapsamında, 5 hafta süreyle yaklaşık 700 basın mensubuna yönelik bilgilendirme ve eğitim seminerleri Antalya’da başladı. Medyada mülteci algısının doğru biçimlendirilmesi ve göç yönetimi konusunda doğru terminoloji kullanımının yansıra doğru haber yapımının önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen seminerlerin ilki 21-22 Ekim tarihleri arasında Antalya Porto Bello Otel’de yapıldı. İki gün süren seminerlerin dördü Antalya’da, son seminer ise İstanbul’da yapılacak. Türkiye’de vatandaşların mülteci algısı üzerindeki en büyük etkiyi yazılı ve görsel basının oluşturduğu düşüncesinden hareketle SGDD-ASAM’ın başlattığı proje, göç ve göçmen haklarına ilişkin yasal çerçeve hakkında organize edilecek seminerler yoluyla yerel ve ulusal basını bilgilendirmeyi amaçlıyor. Panelde aynı zamanda mülteci ve sığınmacı haberlerinde kullanılan haber dilinin nasıl olması gerektiği ele alındı.
Panelde Türkiye’nin 3 milyonu aşan bir nüfus ile en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yaptığı ve mültecilerin yüzde 70’inin çocuk ve kadınlardan oluştuğu vurgulandı. 2016 sonu itibariyle dünyada 65 milyon kişi zülüm, çatışma şiddet veya insani haklar sebebiyle zorla yerinden edildi. Bu rakam 2015 yılına kıyasla 300 bin kişi artış göstererek rekor bir seviyeye ulaştı.
“Dakikada 20 kişi ülkesinden ayrılıyor”
“Basın Mensupları için Göç Terminolojisi ve Mülteci Konularında Bilgi ve Farkındalık Arttırma” paneli açılış konuşmasını Sığınmacı ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, Dünyada 65.6 milyon mülteci sığınmacı vatanlarından ayrılmış durumda. Ülkemizde 3.2 milyondan fazla geçici ve koruma altında bulunan Suriyeli var, bunun dışında 400 bin diğer ülkelerden gelen sığınmacı ve mülteci var. Mülteci nüfusunun yüzde 51’i Türkiye Afganistan Sudan barındırıyor. Mülteci konusunun işlenmesinde basın mensubunun önemi büyük mültecilerle Türk toplumu arasında çatışmalar görülüyor ve bu konuda basının dili çok önemli. Göç ve mülteci konusunun iyi anlaşılması konusunda basın mensuplarına büyük sorumluluk taşıyor” diye konuştu.
“Basına büyük grev düşüyor”
Basın mensuplarına büyük görev düştüğünü de sözlerine ekleyen Kavlak, “Bugün herhangi bir mülteci şek karşılaşmammış kişiler mülteciler ile karşılaşınca önyargı yaşıyor. Bu algı doğru aktarılmasında basın mensubu önemi büyük. Dünyadaki mülteci nüfusunun yüzde 85’ gelişmekte olan ve geri kalmış ülkeler barındırıyor. Zengin ülkeler konuyu yeterince desteklemiyor ve önemsemiyor. Tarihi süreçten geçilen bu dönemde basın mensupları da o tarihi isimlerini yazdıracak” dedi.
“Cumhurbaşkanımız marka oldu”
Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca, ise, Türkiye’nin dünyaya mülteci ve sığınmacı konusunda dünyaya örnek olduğunu kaydetti
Akarca, “Dünyanın önümüzdeki yüzyıllarda karışılacağı en büyük sorun sığınmacı ve mülteciler konusu. Dünya ülkeleri gelişmiş batı ülkeleri enerji kaynaklarını kontrol etme iştahı iler savaşlara neden oluyor. Bu savaşlar ise insanların göç etmesine neden oluyor. O nedenle göç edenlerinde hakları ve hukukları konusu son derece önemli. İspanya denilince boğa güreşleri akla gelir, Fransızlar şaraba düşkün, İngilizler ise asalete. Ülkeler hep markalarıyla anılır. Türkiye denildiğinde de markalarımız var. İstanbul, Antalya ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan dünyada marka oldu. Bizim özelliklerimiz en başta gelen özelliklerimiz, misafirperverliğimiz ön planda. Misafirperverliğimiz ile sığınmak isteyenlere mazlumlara hayatından endişe edenlere kucağımızı ve yüreğinizi açtık. Osmanlı zamanında pek çok Yahudi Osmanlıya sığınmış. Türkiye 30 milyar doların üzerinde harcama yaptı. İnsanın yurdunu terk etmesi çok zor gözyaşı var. Mülteciler ülkemizde eğitim imkanı buluyor, sağlık sorunlarına cevap buluyorlar, yiyecek ve barınma ihtiyaçları gideriliyor, bununla övünmeliyiz. Dünyada hiçbir ülke bunu yapamıyor. Gelişmiş ülke Kanada dahi 300 tane mülteciye kucak açtı ve genç yakışıklı başbakanları dünya medyasında yer buldu. Türkiye milyonlarca sığınmacıya kucağını yüreğini açtı ama o kadar yer bulmadı” diye konuştu.
En fazla nüfus Türkiye’de
Seminerde, mültecilerle ilgili istatistik verilerde paylaşıldı. Verilere göre; 2016 sonu itibariyle, dünyada 65,6 milyon kişi zulüm, çatışma, şiddet veya insan hakları ihlalleri sebebiyle zorla yerinden edildi. Bu, geçen yıla kıyasla 300 bin kişi artış olduğunu göstermektedir ve dünyada zorla yerinden edilen toplam nüfus yeni bir rekor düzeye ulaşmıştı. Türkiye, 3,2 milyondan fazla mülteci ile dünyadaki en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Türkiye’deki mültecilerin yüzde 90’ından fazlası kampların dışında, kentsel ve yarı kentsel alanlarda yaşamakta. Türkiye’de mültecilerin yüzde 70’i kadın ve çocuklardan oluşuyor. 2017 yılında Türk karasularında ölü/kayıp sayısı 27 iken, denizde toplam 12 bin 916 mülteci yakalandı.