Yürütme Kurulu toplantılarını her ay bir mahallede yapmayı kararlaştıran Çeşme Kent Konseyi, ilk mahalle toplantısını Germiyan'da yaptı. Germiyan Köy Kahvesi'nde gerçekleştirilen toplantıya, Çeşme Kent Konseyi Başkanı Ömer Önal, Yürütme Kurulu üyeleri, Ildır Muhtarı Erdem Yavuz ve çok sayıda Germiyanlı katıldı.
"Taş ocağı ve RES kuşatmasına karşıyız"
Toplantının açılış konuşmasını yapan Çeşme Kent Konseyi Başkanı Ömer Önal, Kent Konseyi'nin yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi. Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyelerinin hiçbirisinin maaşlı olmadığını, tamamen özveriyle görev yaptıklarını açıklayan Önal, "Yürütme Kurulu toplantılarımızı sürekli olarak kendi binamızda yapacağımıza, mahallelerimizde yapmak ve o mahallenin sorunlarını dinlemek üzere karar aldık. İlk toplantımızı da Germiyan Mahallemizde yapıyoruz. Bu toplantımızda, sizlerin ve mahallenizin sorunlarını dinleyeceğiz. Hemen ardından kendi aramızda yapacağımız toplantıda da bize ilettiğiniz sorunları birer rapor haline getirerek ilgili makamlara ileteceğiz. İlk toplantımızı Germiyan'da yapmamızın nedeni, ilçemizin bu değerli mahallesi Slow Food Köyü olma yönünde ilerliyor, organik, sağlıklı ürünler yetiştirmeye çalışıyor, ama bunun karşılığında da çevresi taş ocakları ve RES'lerle kuşatılmış durumda. Bu kuşatmaya bizler de karşı olduğumuz için, size desteğimizi göstermek için ilk toplantımızı burada yapıyoruz" diye belirtti.
"Sorunları rapor haline getirip, takipçisi olacağız"
Organik tarımın öneminin farkında olan Germiyanlıların Slow Food'u da sahiplenmesine dikkat çeken Kent Konseyi Başkanı Önal, "Umuyorum ki, en kısa sürede patentini de alarak Germiyan bir Slow Food Köyü olur. Kent Konseyleri, siyaset üstüdür. Buraya siyaset yapmaya gelmedik. Amacımız daha çok sizleri dinlemek. Şunu üzülerek görüyoruz ki, birçok insanımızın Çeşme'de Kent Konseyi olduğundan haberi bile yok. Amacımız, hem Kent Konseyi'ni, çalışmalarını ve hedeflerini sizlere anlatmak, hem de sizlerin sorunlarınızı not alarak ilgili makamlara iletmek. Biz, icra organı değiliz. Sizlerden aldığımız bilgileri, şikayetleri, isteklerinizi dinleyerek, yapacağımız ilk Yürütme Kurulu toplantısında ele alacağız. Böylece siyasilerin görmediklerini, siyasilerin söz verip de yapamadıklarını, sizlerin rahatsızlıklarını bir rapor haline getirip ilgili icra organlarına ileteceğiz. Ayrıca bu sorunların takipçisi olacağız" diye konuştu.
Çeşme Kent Konseyi Ömer Önal'ın açılış konuşmasının ardından da Kent Konseyi Genel Sekreteri Ramazan Çınar, konseyin yapısı, çalışma şekli, amaçları, bölgeye ve bölge halkına katkıları hakkında geniş bir açıklamada bulundu.
Toplantıya ilgi göstererek yoğun bir katılım sağlayan Germiyanlılar, mahallerinde yıllardır çözülemeyen sorunlarını Kent Konseyi'ne anlatma fırsatı buldular. Mahallelilerin anlattıkları sorunlar, Kent Konseyi Yürütme Kurulu tarafından ses kaydı alınarak ve not tutularak tespit edildi.
"Taş ocakları ile ilgili hukuki desteğe ihtiyacımız var"
Toplantıda söz alan mahallelilerden Engin Önen, kendisinin Ege Üniversitesi'nde, Siyaset Bilimi ve Yerel Yönetimler Öğretim Üyesi olduğunu belirterek, "Aynı zamanda yarımadada ve Germiyan'da değerlerimizin korunması için, arkadaşlarımla birlikte çaba gösteren bir aktivistim. Kent Konseyi'nin öneminin bilincindeyiz. Ama şunu da belirteyim, belediyemizin halkla ilişkiler konusundaki notu kırıktır. Festival dışında mahallemiz ile belediyenin ilişkileri sınırlıdır. Kent Konseyinin katkısı bu anlamda önemli. Yerel Yönetim Yasası, köyleri perişan etti. Köy Muhtarlığı yok, tüzel kişilik yok, bütçe, personel yok. Bazı işleri, kendi bütçemiz ve kendi imkanlarımızla hallediyorduk. Şimdi ise, yapılacak bir iş, yerel yönetimin aklına yatmıyorsa yapılamıyor. Köyümüzün dibindeki taş ocağını üç defa kapattırdık, dördüncü defa yine açıldı. Şimdi yeni bir taş ocağı girişimi var. Mahallemizden bazı arkadaşlar da taş ocağı açmaya çalışıyor. Bizim bu sorunlarla ilgili hukuki desteğe ihtiyacımız var. Daha önce kapı kapı dolaşarak, mücadele ederek yapılmak istenen RES'lerin bir bölümünü durdurduk" diye açıkladı.
"Üç temel sorunumuz; RES'ler, taş ocakları ve balık çiftlikleri"
Mahallelerinde otobüs durağı olduğunu ama durağa gelecek minibüs ve otobüsün olmadığını ifade eden Önen, "Büyükşehir'e söyledik, 'her köye otobüs veremem' cevabını aldık. Tabi ki bunu talep etmiyoruz, her köye otobüs verilemeyeceğini biliyoruz. Bizim istediğimiz, otobüs hattının buradan geçirilmesi. Bunlar önemli sorunlar tabi, ama yarımadamızın üç temel sorunu; RES'ler, taş ocakları ve balık çiftlikleri. 'Taşa da ihtiyacımız var' deniliyor. Tamam da, taşı köyün içinden mi çıkaracağız? 25 yıldır taş ocakları ile boğuşuyoruz. Yaşam alanımızda taş ocağı da, RES de, balık çiftliği de istemiyoruz. Mahallemiz, taş ocaklarının tozunu solumaktan kanser hastalığı ve koah hastalığında rekor kırdı. Bu konuyu ne yazık ki kimse araştırmadı. Enerjiye de ihtiyacımız var. Ama köyün meralarını ve SİT alanlarını neden RES'ler işgal ediyor? Eşen Ovası'nda geniş alan var. O bölge enerji alanı ilan edilebilir. Köyümüzün içine neden bu kadar giriyorlar? Enerjiye ihtiyacımız var diye yaşam alanımıza tecavüz meşrulaştırılamaz" diyerek temel sorunları dile getirdi.
"Halkapınar, prestij sorunumuz"
Germiyan Yalısı'nda bulunan Halkapınar'ın işgal altında olduğunu ve tel örgüyle çevrilmesi nedeniyle Germiyanlıların denize giremediklerini de açıklayan Önen, "Mahallemizden 115 imza toplayarak belediyemize şikayette bulunduk. Halkapınar, köyümüzün çok eski bir pınarı. Bölgeye adını veren bir pınar. Pınarın denizle birleştiği yerden denize girerdik. Pınarın tapusu köy olduğumuz dönemde Köy Muhtarlığı'na aitti. O bölgeyi bir site çitle çevirdi. SİT alanı, kamuya ait bir yer. Çitle çevrilemez. Köylü, denizle buluşamıyor. Yöneticilerimiz bizden sivil destek istiyorsa, biz varız. Halkapınar, bizler için prestij sorunu. Halkapınar halka açılmalı. Halkapınar aynı zamanda doğal ve tarihi bir değerimiz. Orada Roma döneminden kalma bir havuz var. O havuz da açığa çıkarılmalı. Pınarın suyunu İZSU alsın. Biz suyu almasın demiyoruz. Ama o tarihi havuz açığa çıkarılıp, korunmalı" şeklinde konuştu.
Toplantıda söz alan Germiyanlılar da, alt yapı, elektrik trafosunun yetersizliği, mahallenin alt tarafından geçen ve baraja su taşıyan derenin ıslah edilmesi, molozların yolların ve tarlaların kıyılarına atılması gibi sorunları dile getirerek, çözüm bulunması için yardım istediler. ?