İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kente çağdaş bir geri dönüşüm tesisi kazandırmak için yıllardır sürdürdüğü mücadele "hukuk zaferi" ile sonuçlandı. Yamanlar bölgesinde kurulması planlanan "Entegre Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi" için bilirkişi raporlarının olumlu gelmesinin ardından, İzmir 5. İdare Mahkemesi de, projeye ait yer seçiminin uygunluğunda "hukuka aykırılık bulunmadığına" karar verdi. Şimdi sıra, dondurulan ÇED sürecinin tamamlanarak projenin hayata geçirilmesine geldi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yıllardır siyasi, hukuki ve bürokratik süreçleri aşarak kente kazandırmak için mücadele ettiği "Entegre Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi"nde nihayet mutlu sona yaklaşıldı. Katı atıkların entegre bir yaklaşımla ekonomiye değer olarak kazandırılacağı "kapalı alanda tam otomatik olarak işleyen" bir tesisin kurulması gerekliliğinden yola çıkan İzmir Büyükşehir Belediyesi, projenin yeri konusunda karşılaştığı son engeli de aştı. Yamanlar bölgesinde yapılacak tesisin yer seçiminin uygun olduğuna ilişkin Mahalli Çevre Kurulu Kararı'nın iptali yönünde açılan davada, bilirkişi raporunun olumsuz olması nedeniyle 2016 yılında verilen yürütmeyi durdurma kararı ortadan kalktı. Bilirkişi heyetinin değişmesinin ardından çıkan olumlu yöndeki rapor doğrultusunda İzmir 5. İdare Mahkemesi, Mahalli Çevre Kurulu Kararı'na karşı açılan davanın reddine karar verdi. Böylece dava nedeniyle dondurulan ÇED süreci tamamlanabilecek ve projenin uygulama sürecine devam edilecek.
Bulunan her yer için engel çıktı
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kente modern bir "entegre katı atık değerlendirme ve bertaraf tesisi" kurma çalışmalarını 2005 yılında gündemine aldı. Ancak o tarihten bu yana projenin gerçekleştirilmesi önündeki engeller hiç eksik olmadı. Proje, henüz yer arayışları aşamasında kurum görüşlerinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle sürekli sekteye uğradı.
2011 yılında Torbalı, Menderes ve Menemen'de projenin uygulanabilmesi için son derece uygun araziler bulunmasına karşın, bir takım siyasi etkenlerin de devreye girmesiyle tesisin bu bölgelerde yapılması mümkün olmadı.
Son olarak 2012 yılında şehrin kuzey aksında; Karşıyaka, Çiğli ve Menemen ilçe sınırlarının kesiştiği noktada, Yamanlar'daki yer tespit edildi. Bu tarihten sonra tesisin kurulması ile ilgili zorlu bir süreç başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, hem bilim dünyası ve meslek odaları hem de bürokrasi ve hukuk çerçevesinde süreci takip ederken, bir yandan da kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan negatif algılarla mücadele etti.
7 yıl süren mücadele
İşte Kuzey Bölgesi Entegre Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi'ne ilişkin İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından takip edilen sürecin satırbaşları:
2012: Karşıyaka, Çiğli ve Menemen ilçe sınırlarının kesiştiği noktada, Yamanlar'da uygun yer tespiti yapıldı.
09 Ocak 2013: Tespit edilen alanda tesisin kurulması için hazırlanacak 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı çalışmalarına veri oluşturmak üzere, Belediye'nin İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı tarafından kurum görüşleri alınması süreci başlatıldı.
8 Eylül 2013: Katı Atık Değerlendirme Bertaraf Tesisi”nin kurulması öngörülen alanda TMMOB’a (Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) bağlı meslek odalarının başkan ve temsilcilerine yönelik inceleme gezisi düzenlendi. Geziye Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da katıldı.
18 Kasım 2013: Olumlu olarak gelen kurum görüşlerinin ardından "Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi Ön Fizibilite Raporu, Proje Tanıtım Dosyası ve / veya ÇED Raporu Hazırlanması işi ihalesi gerçekleştirildi.
26 Aralık 2013: İhaleyi kazanan firma ile sözleşme imzalandı, 4 gün sonra yer teslimi yapıldı.
03 Şubat 2014: Jeolojik ve Jeoteknik Etüt Raporu hazırlandı.
29 Ağustos 2014: İzmir Valiliği Mahalli Çevre Kurulu tarafından tarihinde, projeye ait “yer seçiminin uygun” olduğuna dair karar verildi.
17 Eylül 2014: Projenin teknoloji seçiminin uygunluğuna dair Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sunulan Ön Fizibilite Raporu Bakanlıkça onaylandı.
25 Şubat 2015: "Kuzey Bölgesi Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi Projesi”ne ait ÇED süreci, dosyanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın e-ced sistemine yüklenmesiyle başladı. Bakanlık tarafından 15 kurumdan projeye esas görüş bildirilmesi istendi.
28 Ağustos 2015: İZSU Genel Müdürlüğü'nce hazırlatılan Hidrojeolojik Etüt Raporu, Bakanlık tarafından verilen ÇED Özel Formatı gereğince onaylanmak üzere DSİ II.Bölge Müdürlüğü'ne sunuldu. Bu tarihten 2 ay sonra "atık depolama alanının yer seçiminin" uygun olmadığı görüşü geldi.
25 Kasım 2015: İZSU Genel Müdürlüğü tarafından hazırlatılan “Hidrojeolojik Etüd Raporu”nun devamı niteliğindeki susuzlaştırma projesi için Meclis Kararı alınarak İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ile protokol imzalandı.
05 Ocak 2016: İYTE tarafından hazırlanan susuzlaştırma projesi Belediye'ye sunuldu.
11Şubat 2016: DSİ 2. Bölge Müdürlüğü, Susuzlaştırma Projesi'ni değerlendirerek tesisin “yer seçiminin uygun olduğuna dair “görüş bildirdi. Aynı günlerde “ÇED Raporu Özel Formatı” kapsamında yine ilgili kurumlarca istenen “Flora-Fauna Raporu” Ege Üniversitesi Fen Fakültesi ile yapılan protokol çerçevesinde hazırlandı.
28 Nisan 2016: Projenin Valilik makamı tarafından verilen Mahalli Çevre Kurulu Kararı'nın iptaline dair açılan davada; bilirkişi raporunun olumsuz olması nedeniyle "yürütmeyi durdurma" kararı çıktı.
31 Mayıs 2016: Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu, yürütmenin durdurulması kararına yapılan itirazı reddetti. Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve TMMOB'daki temsilcilerinden proje ile ilgili görüşler alınarak mahkemeye sunuldu. Mahkeme tarafından bilirkişilerden 30 gün süre verilerek “ek rapor” talep edildi.
8 Şubat 2017: Projenin Çed sürecinde 1.İDK Toplantısı yapıldı. Bakanlık tarafından mahkeme sürecinin henüz neticelenmemesi nedeniyle ÇED sürecinin dondurulmasına karar verildi.
Bilirkişi heyetine itiraz ve başa dönüş
Ek raporun da olumsuz gelmesi üzerine, İzmir Büyükşehir Belediyesi Hukuk Müşavirliği tarafından mahkemeden yeni bilirkişi ataması talep edildi. Hukuki süreç, yeni bilirkişi ataması ve bilirkişilerin proje yerinde keşif yapması ile yeniden başa döndü.
21 Mart 2018 : Proje alanında yeni bilirkişi heyeti tarafından keşif yapıldı.
13 Kasım 2018: Olumlu yöndeki bilirkişi raporu Büyükşehir Belediyesi'ne iletildi.
20 Aralık 2018: İzmir 5. İdare Mahkemesi, yer seçimine ilişkin İzmir Valiliği Mahalli Çevre Kurulu'nun dava konusu kararında hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verdi.
18 Şubat 2019: Davanın reddine ilişkin gerekçeli kararın yazılarak UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) üzerinden yayınlandı.