Balbay yayınlanan rapora göre İzmir’de Körfez Geçişi Projesi, Çevre Düzeni Planı ve bölgenin doğal sit statülerinin değiştirilerek İzmir’de rant politikalarının hayata geçirilmek istendiğini vurgulayarak şöyle dedi:
“ İzmir rant değil yaşam şehridir. Hükümet İzmir’e kamu yatırımı değil, rant yatırımı yapıyor. İzmir'i dünyanın en sağlıklı büyüyen kentlerinden biri haline getiren İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin imar ve planlama hakkı bakanlık eliyle defalarca ihlal edildi. Bununla da kalmayan Bakanlık Belediye’nin kentsel dönüşüm ile ilgili çalışmalarını aylardır Ankara’da bekletiyor. Bu durum asla kabul edilemez. Hükümet İzmir’in de İstanbul gibi beton yığını haline gelmesini istemiyorsa bu projeleri tekrar gözden geçirmeli. İlgili raporu ve meslek odalarının görüşlerini mutlaka dikkate almalı. İzmir'in ve İzmirlilerin geleceğiyle oynamamalı.”
Balbay, İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 04 Nisan 2017 tarihinde duyurusu yapılan İzmir Körfez Geçişi projesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ÇED “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararı verdiğini hatırlatarak şöyle dedi:
“İzmir Körfez Geçişi projesi I. derece doğal sit alanı olan Gediz Deltası alanının içinden geçiyor. Gediz Deltası uluslararası sözleşmelerle de koruma altına alınan bir yer. Delta, Tuz Gölü ile birlikte Türkiye’de flamingoların ürediği iki önemli alandan biri. Bu durum ortadayken projeye ÇED “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararı vermek bölge açısından olumsuz sonuçlara yol açacaktır. Doğal sit statüsü değiştirilen bu alanlar bu projelerle uygulamaya koyulduğu takdirde İzmir’i doğal yapısından uzaklaştıran, ekolojik değerlerini kaybeden, betonlaşmaya teslim edilmiş bir ortama sokacaktır.”
Balbay TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) ve Doğa Derneği’nin ortaklaşa hazırlamış olduğu raporun çok önemli olduğunu vurgulayarak, Hükümeti İzmir’de uygulanacak rant ve talan politikalarından vazgeçmeye çağırdı.
TMMOB, EGEÇEP ve Doğa Derneği’nin ortaklaşa hazırladığı raporda rant ve talan politikaları sonucunda özellikle aşağıda yer alan şu noktalar üzerinde duruluyor.
1- Planla Getirilen Hukuksuzluk ve Rant 1/100000 Manisa-İzmir Çevre Düzeni Planı
2- Bölgemizdeki doğal sit alanları statüleri değiştirilerek bu alanların yapılaşmaya açılması hedefi
3- Gediz Deltası Sulak Alanlarda Yapılan Değişiklikler,
4- Körfez Geçişi Planı.
Balbay’ın Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığına vermiş olduğu soru önergesi ise şöyle:
- İzmir ve Manisa illerinin il sınırlarını kapsayan 1/100.000 Ölçekli İzmir – Manisa Çevre Düzeni Planı, Bakanlığınız tarafından son 1.5 yıl içerisinde 3 defa değiştirilerek onaylanmıştır. Bunun sebebi nedir?
- 1/100.000 Ölçekli İzmir – Manisa Çevre Düzeni Planı kapsamında bu planın kapsadığı coğrafyada yer alan çok nitelikli tarım arazileri, zeytinlik alanlar, orman alanları, su havzaları vb. korunması gerekli doğal değerlerin yok olmasına sebep olacağı ortadayken, kentsel ve kırsal kaynakları tüketen ve sürdürülemez olan bu planın Bakanlığınız tarafından onaylanması doğru mudur?
- İzmir İlinde yer alan doğal sit alanlarının bakanlığınız eliyle statülerinin değiştirilerek bu alanların yapılaşmaya açılması ile ne hedeflenmektedir?
- İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 04.04.2017 tarihinde duyurusu yapılan İzmir Körfez Geçişi projesi ile ilgili olarak bakanlığınız tarafından ÇED “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararı verilmiştir. Bu kararı verirken hangi faktörleri göz önüne aldınız?
- İzmir Körfez Geçişi projesi Gediz Deltası alanının içinden geçmektedir. Bakanlığınız tarafından 1998 yılında RAMSAR alanı olarak ilan edilen ve I. derece doğal sit alanı olan Gediz Deltası Uluslararası sözleşmelerle de koruma altına alınan bir yerdir. Delta, Tuz Gölü ile birlikte Türkiye’de flamingoların ürediği iki önemli alandan biridir. Bakanlık olarak bu projeye ÇED “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararı vermeniz bölge açısından hangi sonuçlara yol açacaktır?
- ÇED “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararı verdiğiniz Körfez Geçiş Projesi, kuzeyde yapım aşamasında olan İstanbul Otoyolu ile Çiğli’de bulunan sulak alanların ve kuş cennetinin olduğu bölgeden, güneyde doğal sit statüsü değiştirilen İnciraltı ve Çeşme yarımadasını birbirine bağlayacak olması bölgede hangi değişikliklere yol açacaktır?
- Tüm bu ardı ardına gelen yönetmelik, sit derecelerindeki değişiklikler, üst ölçek plan kararları ve büyük ölçekli mega proje olan körfez geçişi ile İzmir; doğal yapısından gitgide uzaklaşan, ekolojik değerlerini kaybeden, betonlaşmaya teslim edilmiş, rant talanı altında sağlıksız bir kent olacağı açıkken Bakanlık olarak bu projeye onay vermenizi nasıl açıklıyorsunuz?