Yapımcılığını BKM filmin gerçekleştirdiği, senaryosunu Gupse Özay’ın yazıp başrollerini de Aksel Bonfil ve Eda Ece ile paylaştığı "Deliha 2" filminin gala gösterimleri devam ediyor. Yurt içi gala gösterimlerinin ardından Avrupa'daki gala gösterimlerine katılan Gupse Özay, yoğun ilginin kendisini memnun ettiğini söyledi.
Filmin ilk bölümünün çok sevilmesi üzerine aynı karakteri başka bir serüvene sokmak istediğini açıklayan Gupse Özay, "Filmi Çeşme'de yazdım. Böyle müthiş bir kadro olacağını ilk başta düşünmemiştim. Her düşündüğüm kişi filme çok iyi uydu. Bütün ekip çok tatlı, hikaye çok güzel oturdu, seyirciler çok seviyor, iyi ki yazmışım." dedi.
Babası Senih Özay, duygularını Facebook'ta yazdı
İzmirli olan Gupse Özay'ı, gala gösterimlerinde, İzmir'in çevreci avukatlarından babası Senih Özay da yalnız bırakmadı. Avukat Senih Özay, kızının filminin İzmir galasını izledikten sonra, duygularını kişisel facebook sayfasında dile getirdi. Senih Özay sosyal medya sayfasında şunları yazdı:
"Canım Kızımın senaryosunu yazdığı, oynadığı ve yönettiği Deliha2 filmini,İzmir’de galasında, sinemada izledim…Kadın olarak yaşamak; ekonomik sorun, erkek egemen baskı, dayak, komşuluk, arkadaşlık, yardımlaşma, baba anne, nine, aile, espri, duygusallık, ağlama, çılgıncalık, cesur olmak… Bu kavramları işlemiş; Ama çok filmler bunları işledi, işliyor…
Ama kızımın burada fark, ya da denediği ya da becerdiği şey bence şu;
Merkezine insanı ve atbaşı doğayı koyan bir Öz’ ün (gizli siyaset derim buna); çok samimi dil, mimik, davranış (iyi yerleştirilen dokunma duygusu ), his geçiriş becerdiği görülüyordu…
Çocukların, ergenlerin, yeni evlilerin, küçük çocuklu Anne babaların; hemen hemen tümünün ilgisini, sevgisini çekmiş gözüküyordu… Bu eğrinin yaşı ilerleyen kesimde de aynen etkili olduğunu kendimce gözleyebildim. Ortadakiler fena halde ısınıyorlar…
Ha! bu arada, bu gün çok farklı yerlerde, farklı kimliktekilerden Gupse’nin filmi için okulu ekeceğiz diyen çocukların olduğunu duymam bu fikrimi doğruladı…
Başörtülü kızlarla, modern denen kızların, kadınların aynı şiddette ilgi ve sevgisi de manidar idi…
Velhasıl Gupse’nin bu filmi epey daha yükselmiş gözüktü… Kendisinden başka kimsenin çakmayacağı, gizli denemeler yaptığını ve yeni filmlerinde kullanmak üzere bunları sakladığını hissettiğimi de söylemeliyim.
Bilet, gelir, para konusunu yapımcılar adına belki düşünüyorsa da; asıl derdinin bundan daha çok, filmde denediklerinin, yaptıklarının kıvamını, iç geçirişleri, isabet kayıtlarını bağ yanlarını düşündüğünü gördüm bence…
Oyuncular, sıkı ekip, kurmay hepsi tek tek nefis çocuklar idi… Heyecan samimiyet kendini verme konusunda harikalar yarattığını söylemeliyim…
Onu öptüm… Öptüm. Kokladım. Eve geldik…
Ha unutuyordum… Çok yerde güldüm, ağlamaklı oldum ama; en son sahnede Paris’te Babasının ölmeden önce fotoğraf çektirip yolladığı yere, para biriktirip gittiğinde, hayalen de olsa babası ile sarılmasına ağladım… Üstelik muhtemelen herkes sinemasal baba - kız sarılmasını hissederek ağlarken, ben (ve de o da aynısını belirtti… ) annesi biz ağabeyine rol verdiği için bile olsa iki kardeşin sarılmasından duygusallık seline girdik."