Denizhan Güzel
Çeşme’ye başkan adayı olarak geldiğinden bugüne kadar bizlere bir mesaj veriyordu.
Başkan adayı iken seçim çalışmalarında yanında olanlarla yürüdü.
Süreç boyunca dedikodulara, fısıltılara kulak asmadan kendi ekibini oluşturdu.
Seçim geldi, başkan oldu!
Makamda değil, sokakta olmayı tercih etti.
İnsanlara dokundu, sorunlarını dinledi, çözüm üretti.
Çeşmeli’lerin kalbinde çok ayrı bir yer edindi.
Yeri geldi Yunanlı şarkıcıya sert tepki koydu, yeri geldi Yunanlı çocuklara baklava ikram etti.
Çeşme’ye gelmeden önce insanlar Başkan Denizli’yi magazin sayfalarından tanıyordu ama o iş öyle değildi…
İşin aslı Başkan Denizli, Gezi Parkı’nda dayak, biber gazı yedi, haksızın, mağdurun yanında oldu.
Yetmedi deprem de o soğuktan insanların yardımına koştu.
Tüm bunları tek başına yapmadı, ekip arkadaşları ile yaptı.
Parti disiplinini, kültürü ile yıllarını bu yolda harcarken yanında ekip arkadaşları vardı.
Yani, şimdi görevden alınan, hapise atılan, hakları ellerinden alınan ekip arkadaşları…
İBB operasyonu ve diğer belediyelere yapılanlar sonrasında soluğu İstanbul’da aldı.
SODEM Başkan yardımcısı olarak her fırsatta haksızlığa. İsyan ederek ekip arkadaşlarının yanında olmaya çalıştı.
"Olsun! Daha güçlü gelecekler" diyerek mücadeleye devam mesajı veriyor.
Yılmadan, usanmadan mücadeleye devam diyerek...
Şimdi Çeşme’de gerçekleştirilen tepki yürüyüşlerinde giydiği tişört ile ekip arkadaşlarına destek vermeye devam ediyor.
Hapise gönderilen belediye başkanlarının fotoğraflarının olduğu ve ‘Millete Emanetsiniz’ yazısı ile yüzlerce insanı peşine takan Başkan Lal Denizli, ekip ruhunun önemine vurgu yaparak ‘Ya hep beraber Ya hiçbirimiz’ diyerek dayanışmanın ve ekip ruhunun en güzel örneğini gösteriyor.
Adım gibi eminim Başkan Denizli’nin bu performans ile görev süresi bitince Çeşme’de kalmayacak. Parti yönetiminin üst kademelerinde yerini alarak hizmet vermeye devam edecek.