Toplantıya, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi, çevreci avukat Şehrazat Mercan, çevreci avukat Senih Özay, Ekinoks Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Yasemin Başak Kumaş ve dernek genel sekreteri Gündüz Kapancıoğlu, Ege Üniversitesi Sosyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Germiyan Slow Food Sözcüsü Engin Önen, Urla Kent Konseyi temsilcileri, Çeşme Kültür Platformu temsilcileri, işadamı Mehmet Refik Soyer ve çok sayıda vatandaş katıldı.
"Direncimiz bir nefsi müdafaa"
Toplantının açılış konuşmasını yapan Engin Önen, dünyada kalkınmanın medeni şekilde gerçekleştirildiğini vurgulayarak, "Kalkınma olsun, ama insanı tehdit etmesin. Kalkınma olsun, meralar ortadan kalkmasın. Sanayileşme olsun, SİT alanları yok olmasın. Dolayısıyla bizler, yaşam alanlarımızı savunmaya çalışıyoruz. Kimsenin ekmeğinde, kazancında gözümüz yok. Ne hukuk tanıyorlar, ne ahlak dinliyorlar, ne kural dinliyorlar. Sürekli olarak bölgemizi yağmalıyorlar. Bütün bunlara seyirci kalamayız. Bazıları diyorlar ki, dava açanlar, özel mülklerine dokunulduğu için açıyorlar. Evet, özel mülk de önemlidir. Kimimiz özel mülkünü kaybediyor, kimimiz meralarını kaybediyor, kimimiz denizimizi kaybediyoruz. Kimimiz de taş ocakları yüzünden toz içinde yaşamak zorunda kalıyor. Bütün bunlara direncimiz bir nefsi müdafaa. Bu bir kişisel sorun değil. Yaşadığımız bölgenin kendine özgü değerleri var. Bizler değerleri sadece etiket fiyatı üzerinden görmüyoruz. Etiketi olmayan değerleri de çok önemsiyoruz diye konuştu.
"Kendi gücümüzün farkına varmalıyız"
CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve çevreci avukat olarak tanınan Şehrazat Mercan da yaptığı konuşmada, kendisinin ne kadar çevre davaları açsa da arkasında halk yoksa dava kazanılsa bile kararların uygulanmadığı bir yönetim olduğunu vurgulayarak, "Bu hükümet kimseyi dinlemiyor, bu bakan şunu yapıyor, taş ocağı açanın şurada adamı var, bunu yapıyor, şunu yapıyor demeyeceğiz. Kendi gücümüzün farkına varmalıyız. Önce kendimize güvenmeliyiz. Siz olursanız, biz hukukçular da rahat bir şekilde işimizi yaparız. Ben onun için Dünya Çevre Günü'nü önemsiyorum. Gelin kalabalık olalım, güçlü olalım" diyerek çağrıda bulundu.
"Dernek kurmanızı tavsiye ediyorum"
Açtığı çevre davalarıyla adından söz ettiren Avukat Senih Özay, yaptığı konuşmada, bu tür toplantılara, bölgenin yerli insanları yerine dışarıdan çevreciler gelince bir şeyin kurtarıldığının sanıldığını ifade ederek, "Önemli olan bu yörenin insanları. Bu yörenin insanlarının yaşam alanlarına sahip çıkmasıyla mücadele kazanılır. Bu bölgede yaşayan insanların gözlerinde o pırıltı var mı diye bakmaya geldim. Yoksa niyetim sizlere ders vermek değil. Yaşam alanlarına sahip çıkmak için en az yedi kişi bir araya gelip dernekler kurmanızı tavsiye ediyorum" şeklinde konuştu.
"Kanunsuzluk yarımadamıza çökmüş vaziyette"
Ekinoks Çevre ve Kültür Derneği Genel Sekreteri Gündüz Kapancıoğlu da toplantıda bir konuşma yaparak, teşkilatlı toplum olmanın gereğine işaret ederek, "Önemli olan birkaç kişi bir araya gelip teşkilatlanmak. Sonrasını anlatırız. İşin can alıcı noktası teşkilatlanabilmek. Biz Ekinoks Derneği olarak yarımadayı bir bütün kabul ediyoruz. Bizim için coğrafi, stratejik sebepleri var. Karaburun, Urla, Seferihisar ve Çeşme'nin birbirinden kopmaz, müşterek bir kaderi var: coğrafi, ekonomik, doğal nedenler. Bu nedenlerle yarımadayı bir bütün olarak ele alıyoruz. Rant ve kanunsuzluk, top yekün olarak yarımadamıza çökmüş vaziyette. Teşkilatlanma konusunda, Ekinoks Derneği olarak her türlü katkıyı vermeye hazırız" diyerek sözlerini tamamladı.
Toplantıya katılanlar, Germiyan'da toplu fotoğraf çektirdikten sonra, Ildır mahallesine giderek, Ildır Su Ürünleri Kooperatifi yöneticileri ve Ildırlılarla bir toplantı gerçekleştirdiler. Toplantıda Ildırlı balıkçıların ve Ildırlıların sorunları görüşüldü.