Konak Belediyesi ve Ege Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği konferansta Ege Üniversitesi Kanser Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Halk sağlığı uzmanı D.r Gül Kitapçıoğlu, Kansereden korunmada beslenmenin önemini anlattı.
Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde düzenlen konferansta konuşan Uzmanı Dr. Gül Kitapçıoğlu, “Beslenme bizim toplumumuzun en büyük belası. Kadınlardaki kanserin yüzde 50’si, erkeklerdekinin ise yüzde 30’u beslenmeye bağlı sebeplerle oluşuyor. Kadınlardaki oranın daha yüksek” dedi.
Kitapçıoğlu, “Bütün dünyada kalp hasatlığının ardından kanser hastalığı ikinci sırada geliyor. 2030 dünya sağlık örgütü raporuna göre kanser hastalığı birinci sıraya yükselecek” diye konuştu.
Sadece kanserden değil tüm hastalıklardan korunmak için doğru ve sağlıklı beslenmek çok önemli olduğuna dikkat çeken Kitapçıoğlu, “Doğru beslenmek bizi hastalıklardan koruyacak. Gül Kitapçıoğlu kanserle ilgili olarak şunları söyledi: “Kanser riskinin doğru beslenme, fazla kilolardan korunma, fiziksel egzersiz ve sigaradan uzak kalma ile % 60-70 azaltılabilir. Meyve, sebze, zeytinyağı, sıvı yağ, balık yağı gibi besinler kanser riskini azaltırken, alkol, kırmızı et, hayvansal yağlar, tuzlu gıdalar, ızgara, salamura besinler, bekletilmiş gıda gibi besinlerin ise kanser riskini artırıyor. Günde en az beş porsiyon meyve ve sebze kanserden koruyor. Genetiği değiştirilmiş gıdalar yerine organik beslenmeye dikkat edin” önerisinde bulundu.
Dengesiz beslenmenin kanser üzerindeki etkisinin yüzde 35 oranında olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Gül Kitapçıoğlu, sigaranın yüzde 30, enfeksiyon hastalıklarının yüzde 10, mesleki nedenlerin yüzde 4 ve alkol kullanımının da yüzde 3 oranında etkili olduğunu ifade etti. Sigara içen on kişiden bir veya ikisinin kanser olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Kitapçıoğlu, “Beslenme bizim toplumumuzun en büyük belası. Kadınlardaki kanserin yüzde 50’si, erkeklerdekinin ise yüzde 30’u beslenmeye bağlı sebeplerle oluşuyor. Kadınlardaki oranın daha yüksek olması erkeklerin sigara kullanımından kaynaklı ancak artık bu oran da birbirine yakın hale geldi” dedi.
“Egzersiz yapın”
Kilo vermek isteyenlerin önce tabak boylarını küçültmeleri gerektiğine değinen Uzm. Dr. Kitapçıoğlu “Tabağınız küçülürse yemeğiniz size daha çokmuş gibi gelecek ve psikolojik olarak iyi hissedeceksiniz” dedi. Her zaman kendi toprağımızdan çıkanın daha sağlıklı olduğunu belirterek “Sağlıklı yaşam için gökkuşağındaki renkleri içeren bütün gıdaları yememiz gerekiyor” dedi.
Mevsime göre meyve ve sebze tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Kitapçıoğlu “Gıdalar ne kadar rafineleşiyorsa o kadar riskli üründür. Aslında bunların seçimi bizim elimizde. Sağlıklı kilonuza kavuşun ve onu koruyun, şişmanlık kansere yakınlaştırır” dedi. Haftada en az beş gün 30 dakika egzersiz öneren Uzm. Dr. Kitapçıoğlu, bununla birlikte meme kanseri riskinin yüzde 60’a düştüğünü belirterek “Zamanınız yoksa hızlı yürüyerek alışveriş yapın, otobüsten birkaç durak önce inin” diye konuştu.
Besinlerdeki en küçük renk değişminde hemen atılması gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Gül Kitapçıoğlu “Bozuk kısmı kesip gerisini yiyerek karaciğer kanserine direkt olarak pasaport hazırlıyorsunuz” dedi.
Vahşi okyanus balıklarının ağır metal içerdiğine değinerek küçük balıkların tercih edilmesine, en sağlıklı balığın sardalya olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Kitapçıoğlu, acı biberli besinleri çok tüketenlerde yemek borusu ve mide kanseri riskinin yüksek olduğunu söyledi.
Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmenin temel ilkelerinden birinin besinlerin hazırlanması, pişirilmesi ve saklanmasında doğru yöntemler olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Kitapçıoğlu, “Gıdaları tuzlayarak değil dondurarak saklamak gerek, aşırı tuz mide kanserine neden olabilir. Pişirmede kızartma, kavurma, tütsüleme yöntemleri zararlıdır, kızartma ve mangal sırasında kanserojen maddeler meydana gelir. Yağın dengeli kullanımı ile kanser riski azaltılabilir. Hormonlu bitki ve etler, sürekli tüketildiğinde vücudun dengesini bozarak kansere neden olabilir” dedi.