Pir Sultan Abdal Kültür Deneği Çeşme Şubesi, Muharrem Ayı'nda tuttukları Matem Orucu'nun sona ermesinin ardından Aşure Töreni düzenledi.
Bir ton aşure dağıtılan geleneksel törene, Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, CHP İlçe Başkanı Ekrem Oran, Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Osman Köfüncü, Vergi Dairesi Müdiresi Aysel Işık, Gıda, Tarım Ve Hayvancılık İlçe Müdürü Ümit Alkoç, Tapu Müdürü Ender Tüylü, Çeşme Kent Konseyi Başkanı Ömer Önal, Çeşme Kent Konseyi Mahalle ve Muhtarlar Meclisi Başkanı ve Fahrettinpaşa mahallesi muhtarı Rasim Özgül, Çorumlular Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Selahattin Uysal, ADD Çeşme Şubesi Başkanı Veysel Ayhan, ÇYDD Çeşme Şubesi Başkanı Hamide Bal, Çeşme Rotary Kulübü Başkanı Suzan Çırağ, Çeşme Motosiklet Kulübü Başkanı Şeref Karaoğlu, muhtarlar ve vatandaşlar katıldılar.
"İnsanlar barış içinde bir arada yaşamalı"
Aşure töreninde bir konuşma yapan Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, aşure etkinliğinin değişik anlamlarda kullanıldığına dikkat çekerek, "Yüzyıllardır dünya topraklarında da, ülke topraklarında da zulüm hiç bitmedi. Bazen din, bazen mezhep kisvesi altında, bazen de siyasal görüş ayrılıkları ile zulüm devam etmiştir. Bir bakıyorsunuz insanları kılıçlarla kesiyorlar, ateşle yakıyorlar. Bunların dünyamızda yaşanmaması gerekiyor. Ama maalesef yaşanıyor. Ortadoğu coğrafyasına baktığınızda, hemen yanı başımızda, çoluğun çocuğun, kadınların, insanların katledildiği günleri yaşıyoruz. 21. Yüzyılda insanlar acıları tekrar yaşıyor. Aşure etkinlikleri, insanların birlikteliğini sağlamaya yönelik etkinliklerdir. Aşurenin içindeki bütün o çeşitlilik, insanların barış içinde bir arada yaşaması gerektiğine işaret ediyor" diye konuştu.
"Bir arada, aşure tadında yaşayabilmeliyiz"
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çeşme Şubesi Başkanı Sedat Mutlu da yaptığı konuşmada, Muharrem ayında birçok Aşure etkinliği düzenlendiğini vurgulayarak, "Ancak, toplumda yanlış bir algı var; 'Aşure Şöleni' diye tabir ediliyor. Aşure günü, Muharrem ayında tuttuğumuz Matem Orucu'nun sonunda, lokmalarımızı bütün canlarla paylaştığımız bir gündür. Aşure, Kerbela'nın bize öğrettiği, bize gösterdiği katliamdan sonra, insanların kardeş gibi, iç içe, hep beraber, dini, dili, mezhebi, ırkı, inancı, siyasi görüşü, ekonomik ve kültürel durumu fark etmeden, hepsinin bir arada yaşaması gerektiğini gösteren bir simgedir. Bu nedenle, şölen kelimesinin kullanılmaması gerektiğini ve insanların da bugünün şölen olmadığını bilmesini istiyorum. Kerbelalar ne yazık ki günümüzde de devam ediyor. Artık günümüzde daha hümanist olguları konuşmamız gerekir. Bir annenin cenazesinin mezardan çıkarıldığı günler yaşanmamalı. Aynı mahallede yaşayan insanların birbirlerine 'Seni burada istemiyoruz' dememeleri gerekir. Yüzyıllardır bu insanlar bir arada yaşamışlar. İnançları, ırkları farklı olabilir. Bu boyutta bakmamamız gerekir. Artık Kerbelalar yaşanmasın diyoruz. Bu aşureyi ağız tadı ile yiyelim, yasın, matemin sonunda olmasın. Aşurenin içinde nasıl bir çeşitlilik varsa, toplumda da çeşitlilik var. Bir arada, aşure tadında yaşayabilmeliyiz. Acı günleri geride bırakmak gerekir. Kardeşçe, dostça, barış içinde bir arada yaşamalıyız" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Alevi Dedesi Özdoğuş Sağlam, aşure kazanının başında dua okudu.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çeşme Şubesi'nin geleneksel aşure töreninde, derneğin saz kursiyerleri Umut Yener, Barış Diker ve Erhan Salcı'nın sazları eşliğinde, Yeter Bayındır ve Gülçin Parlar türküler söylediler.
Törenin sonunda yaklaşık bir ton aşure konuklara dağıtıldı.