Kutlu Aktaş Barajı'na yakın mesafedeki taş ocağında Asfalt İşletme Tesisi yapılma isteğinin mahkeme tarafından reddedilmesi ve Çeşme'de, 1'inci derecede doğal sit alanına kurulan Rüzgar Enerji Santralleri (RES) için yapılan koruma amaçlı imar planları, Danıştay6'ncı Dairesi tarafından bozulması, dosyanın, kararın uygulanması için gönderildiği İzmir 5'inci İdare Mahkemesi'nce planların iptaline hükmedilmesi, Çeşmeli çevrecileri harekete geçirdi. Çeşmeli çevreciler, çevreci avukat Şehrazat Mercan'ın da katıldığı bir bilgilendirme toplantısı düzenlediler.
15 Nisan Pazar günü, Germiyan Mahallesi'nde, Çeşme Kent Konseyi'nin desteği ile gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısına, Çeşme Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Sebahat Poshor, Çevreci Avukat Şehrazat Mercan, siyasi parti temsilcileri, ADD Çeşme Şubesi Başkanı Veysel Ayhan, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çeşme Şubesi Başkanı Sedat Mutlu, Germiyan Mahallesi Muhtarı Şadan Kaya, Ildır Mahallesi Muhtarı Erdem Yavuz, Gülbahçe'den gelen çevreciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
"Duyarlı ve samimiyiz, gösteri peşinde değiliz"
Bilgilendirme toplantısının açılış konuşmasını yapan Germiyan Slow Food sözcüsü, Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Sosyolog Engin Önen, Germiyan'daki taş ocakları nedeniyle yarımadadaki ilk çevre hareketlerinin Germiyan'da başlaması nedeniyle bilgilendirme toplantısını Germiyan'da yapma kararı aldıklarını açıklayarak, "Gün geldi, İzmir'de Valilik'e yürüdük, gün geldi Çeşme'de eylemlere katıldık. Gün geldi, taş ocaklarını kovmak için köyümüzde tenekeler çaldık. Germiyan halkı, 'İstemezük' demek için değil, yaşam alanlarını savunmak için bu eylemleri gerçekleştirdi. İlk RES'ler Germiyan'da kuruldu. Taş ocakları belası ile biz mücadele ettik. Bunlara sırf itiraz olsun diye karşı çıkmıyoruz. Bunlar bizim yaşam alanlarımızı tehdit ediyor. Bu duyarlılığımız nedeniyle, yarımadanın neresinde bir eylem varsa Germiyanlılar olarak orada olduk. Biz bu konuda duyarlı ve samimiyiz. Gösteri peşinde değiliz. Keşke bu sorunlar olmasa da kültürel etkinlikler ve geziler düzenlesek" diye konuştu.
"Sıkıntımız mahkeme kararlarının uygulanmaması"
Bilgilendirme toplantısına, çeşitli siyasi partilerden ve sivil toplum örgütlerinden temsilcilerin katılmasından duyduğu memnuniyeti de ifade eden Engin Önen, "Bu birliktelikten çok mutlu olduk. Her zaman hep birlikte hareket edeceğiz. Şu anda dört partinin temsilcileri burada. Onları burada görmekten çok mutluyuz. Bizimle devamlı beraber olan ve davalarımızı takip eden çevreci avukatımız Şehrazat Mercan, defalarca mahkemelerden durdurma kararı ve iptal kararları aldı. Ama bizim sıkıntımız mahkeme kararlarının uygulanmaması. Bugün de biraz bunun için toplandık. Mahkeme 'Dur' diyor, ama sermaye durmuyor. Danıştay'dan hem taş ocakları, hem de RES'ler ile ilgili çok önemli karar çıktı. Bu kararların uygulanması için ne yapılabiliri aramızda konuşacağız" diyerek toplantının amacını açıkladı.
"Yaşam standartlarını etkileyecek her şeyin karşısındayız"
Çeşme Kent Konseyi adına toplantıya katılan Yürütme Kurulu Üyesi Sebahat Poshor, toplantının önemine işaret ederek, "Biz, Çeşme Kent Konseyi olarak, yarımadadaki halkın yaşam standartlarını ve doğasını negatif olarak etkileyecek her şeyin karşısındayız. Dolayısıyla bu toplantı da, Çeşme Kent Konseyi, STK'lar ve çevre gönüllülerinin katkısıyla gerçekleşiyor. Bizim bu konudaki desteğimiz sürecektir. En önemli konu; sivil toplum bilincinin oluşmasıdır. Hepimizin buna gayret etmesi gerekir. İyi bir sivil toplum bilinci ve iyi bir hukuk desteği ile bu sorunların çözüleceğine inanıyoruz" şeklinde konuştu.
"Dernek kurma girişimi içindeyiz"
Türkiye-Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırma Vakfı (TAVAK) Mütevelli Heyeti Üyesi, çevreci aktivist Dr. Ahmet Güler de yaptığı konuşmada, herkesin gözünün Çeşme'de olduğunu belirterek, "Çeşme'nin nasıl talan edileceğinin planları yapılıyor. Bu talana, kanunla bir yere kadar karşı çıkabilirsiniz. Mutlaka bir açıklar bulunur. Çevreciler ve bilinç artarsa bu durdurulabilir. Çeşme'de bir hukuk mücadelesi verildi. Ama hukuk mücadelesi tek başına yeterli değil. Eğer halk bunun karşısında durmazsa, Çeşme, Kuşadası'na dönecek. Bunun için yarımadada bir dernek kurma girişimi içindeyiz. İsmi, 'Yarımada Doğal Yaşamı Savunma Derneği' olabilir. İsim önemli değil. Tüm yarımadada, hangi alandan ve kimden gelirse gelsin, tüm çevre sorunlarına, gerek hukuki, gerek sivil toplum inisiyatifi olarak karşı duracak bir organizasyon gerekli. Önümüzdeki günlerde derneğimizin kuruluşunu açıklayacağız. Çeşme sahipsiz değildir. Bunu en çok Çeşmelilerin söylemesi gerekir" diye konuştu.
Firma el ilanı dağıtmak istedi
İmar planları iptal olan firma temsilcilerinin toplantı alanında el ilanları dağıtmak istemesi üzerine Ahmet Güler, "RES'lerle ilgili verilen kararın son günü, Nisan ayının 22'si. Danıştay kararına göre, RES'lerin kurulma iznini veren kurumlar, vermiş oldukları izni, Nisan ayının 22'sine kadar iptal etmek zorunda. Ama bunun iptal edilmeyeceğini biliyoruz. Türkiye'de bunun sayısız örneği var. RES firması, bizim yaptığımız toplantıdan korktu, ilanlar verdi. İlanda bizi suçlayarak; 'bir takım çevreciler, yalan söylüyorlar' diyor, İptal olanın, sadece iki arazi üzerindeki imarın olduğunu söylüyorlar. Her arsa için ayrı imar çıkarılmaz. El koydukları arsa 28 tane. Metrekaresini 9 liraya almışlar. Yaptıkları 25 milyonluk yatırımın karşılığında el koydukları arazini değeri belki 250 milyon Euro. Enerji üretme değil, arsa kapma kaygıları var. 22 Nisan'da orası iptal olmayacak. İlanlarında, yeni imara başvurduklarını söylüyorlar. Demek ki, firma dört senedir hukuksuz çalışıyormuş" diye kaydetti.
"Mücadeleyi birlikte yürütmek zorundayız"
Türkiye'nin en önemli çevreci avukatları arasında yer alan, CHP eski Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Şehrazat Mercan, yaptığı konuşmada, davanın gerçek sahiplerinin davalarına sahip çıkmaması durumunda avukatların da motivasyonlarının yerinde olamayacağını belirterek, "Mücadeleyi mutlaka birlikte yürütmek zorundayız. Yarımadadaki çevre mücadelelerinde ömrümün yarısı geçti. Taş ocaklarının sahipleri, taşları patlatarak para kazanmak isterler. Onlara 'Dur' diyecek olan mahkemeler. Devlet de burada hakem durumundadır. Devlet, mahkeme kararlarını, Mera Kanunu'nu uygular. Zeytin Kanunu'na göre, 3 kilometre mesafede, toz, duman çıkaran, kimyevi atık bırakan tesis işletemezsiniz. Buna rağmen, biz iptal kararı çıkarttığımız halde, 'Düzelttik' deyip, Valilik'ten bir daha karar çıkarıyorlar. Yeniden dava açıyoruz, üçüncü karar çıkıyor. Danıştay'ın önemli bir kararı var. Diyor ki; 'Bir yerde zeytinlik varsa, oraya ÇED verilmez'. Kanun bu kadar açıkken, Germiyan'ın zeytinlikleri, yaşam alanı ve halk sağlığına bu kadar etkileri olan tozluluğun olduğu bir yerde, haktan, hukuktan söz edilemez. Mahkeme, asfalt tesisi için keşif yapmadan iptal kararı verdi. Ben de bunun üzerine mahkeme kararının uygulaması ve kapatılması için dilekçe verdim. Kararların uygulanma süresi, ilgili kanuna göre 30 gün. Bugün 30 günlük süre doldu. Her zaman söylediğimiz gibi, bizim o taş ocakları ile bir derdimiz yok. Germiyan'a yakın olan dört taş ocağının çalışması ile halk sağlığına verilecek zararı söylemek istiyoruz" diyerek sorunun önemine dikkat çekti.
"Hodri meydan; hükümetleri ile konuşsunlar, KHK çıksın, bu iş bitsin"
Toplantıda söz alan CHP Çeşme İlçe Başkanı Ekrem Oran, CHP olarak halkın sağlığını, çevrenin korunmasını önemsediklerini vurgulayarak, "Halk sağlığına ve çevreye zarar verecek her şeyin karşısındayız. Biz nasıl şeker fabrikalarının satılmasına karşıysak, biz nasıl seçimlere hile karıştırılmasına karşıysak, biz nasıl kadınlarımızın iffetinin kahkahasıyla yargılanmasına, çocuklarımızın tarikat yuvalarında tecavüzlere uğrayarak, geleceklerinin engellenmesine karşıysak, biz nasıl milli eğitimimizin gayri milli yapılmasına karşıysak, biz CHP olarak Ildır'da orkinos balıkları çiftliklerinin denizimizi kirletmesine karşıysak, biz Ovacık'ta RES'lerin, Germiyan'da taş ocaklarının karşısında yer aldık. Şu anda OHAL dönemini üzülerek yaşıyoruz. Bu ülke eğer KHK'larla yönetiliyorsa, taş ocakları da, RES sorunu da, balık çiftlikleri de bir KHK'ya bakar. AKP'li arkadaşlarımız bugün buradaysa, Çeşme'ye destek vermek üzere buradalar. O zaman hodri meydan; hükümetleri ile konuşsunlar, Çeşme'deki RES'lerle, balık çiftlikleri ve taş ocakları ile ilgili olarak hükümetleri KHK çıkarsın ve bu iş bitsin" diyerek çağrıda bulundu.
Bilgilendirme toplantısına katılanların söz alarak görüşlerini ve önerilerini açıklamalarının ardından köy kahvesindeki toplantı sona erdi.