Eyleme SES İzmir Şubesi Eş Başkanı Erkan Batmaz, SES’e bağlı Çeşme işyeri temsilcisi Mazlum Durgut, Büro Emekçileri Sendikası (BES), Eğitim Sen Çeşme Temsilciliği Başkanı Gülay Canbek, Disk Emekli Sen Çeşme Temsilcisi Başkanı İbrahim TUZ ve sağlık emekçileri katıldı.
Çeşme'de Sağlık emekçileri olarak sürekli yükselen ev kiraları ve hayat pahalılığı nedeniyle 'Barınamıyoruz' diyerek basın açıklaması yapan sağlık emekçileri, merkezi yönetimden ve yerel yönetimden kira desteği ve lojman talebinde bulundular.
SES İzmir Şubesi Eş Başkanı Erkan Batmaz; “Bugün SES İzmir Şubesi olarak yan yana geldik, burası Çeşme yazlık bir mekan ve maalesef burada çalışan kamu emekçileri ve emeklileri geçinemez ve barınamaz hale gelmiştir. Artık Çeşme’ye hizmet gelsin istiyorsanız buradan merkezi hükümete sesleniyoruz, halka hizmet gelmesi için biz sağlık emekçilerine, eğitim emekçilerine ve tüm kamu emekçilerine lojman, lojman olana kadar da kira yardımı vermek zorundasınız. Bugün bu çığlığı burada hep birlikte haykırmaya geldik ve hep birlikte kazanacağız. Yakın zamanda Çeşme’de ne hemşire, ne doktor, ne öğretmen ne de başka bir kamu görevlisi bulamayacaksınız. Bizler burada açlık sınırının azıcık üstünde, yoksulluk sınırının altında yaşamaya çalışıyoruz. Barınma; tıpkı yeme, içme gibi en temel ihtiyaçtır, bu sorunun çözümü lojmandır” dedi.
Eylemde sık sık “Barınma haktır, lojman şarttır, Birleşe birleşe kazanacağız. İnsanca yaşamak insanca çalışmak istiyoruz, lojman yoksa hizmet yok.”sloganları da atıldı. SES’e bağlı Çeşme işyeri temsilcisi Mazlum Durgut ise basın açıklamasında şu görüşleri paylaştı;
“Sağlıklı bir toplum için temel parametreleri sayacak olursak; En başında dengeli ve yeterli beslenme, sağlıklı su, temiz çevre ve uygun barınma koşulları gelir. Elbette bunlarda yeterli değil. Tüm bunları yapabilmek içinde angaryanın mobbingin olmadığı insani çalışma koşullarında yeterli geliri olan bir işe sahip olunması gerekir. Oysa bugün sağlık ve sosyal hizmet emekçileri başta olmak üzere kamu emekçileri, emeği ile geçinenler açlık sınırı altında ya da az üstüne ve yoksulluk sınırının çok çok altında bir ücretle uzun çalışma saatleri ile çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Açlık sınırının 12 bin 500 Tl yoksulluk sınırının 40 bin TL’nin üstüne çıktığı bir dönemde asgari ücret yoksulluk sınırının altında kalmıştır. Tüm kamu emekçileri de bu sınırın çok çok az üstünde bir ücret almaktadır. Böylesi ücretler ile insanların karnını doyuramadığı bir dönemde en düşük kira ücretleri 10 bin tl ye ulaşmıştır. Özellikle sahil bölgelerinde, turistik bölgelerde çalışan emekçileri bırakın kuru ekmek ile karın doyurmayı aldıkları tüm ücretler kiraya gitmektedir. Bu nedenle de başka yerlere tayin çıkarmak için kapı kapı torpil arayışına girmektedirler. İşte tamda bugün burada toplanmamızın sebebi başta sağlık emekçileri olmak üzere tüm kamu çalışanlarının en büyük problemi olan barınma sıkıntısının çok derin bir şekilde bizi etkilemiş ve çalışamaz hale getirmiştir. Çeşme Devlet hastanesinde yıllardır tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin buraya atanıp sonra hızla geri dönme çabaları ile sonuçlanan değişim sirkülasyonu yaşanmaktadır. Gelen doktor zorunlu hizmet süresini doldurup 1 yıl sonra gitmekte, sözleşmeli sağlık personeli mecburi hizmetini doldurup geri gitmektedir. Hastaneye atanan insanlar korkunç kira ücretleri ve hayat pahalılığından dolayı buraya gelmemeyi tercih ediyor ve maalesef bugün olan hizmet yarın olmayacak seviyeye geliyor. Bunun temel sebebi barınma sıkıntısından kaynaklanmaktadır. Aldığı maaşından fazlasını kiraya veren bir sağlık çalışanını burada tutamazsınız. Bir ay boyunca çalışmanın karşılığından fazlasını kiraya veren öğretmeni burada tutamazsınız. Aramızda uzun zamandır İzmir’de kirada oturup her gün 140 kilometreden fazla yol yapan sağlık ve sosyal hizmet emekçileri var. Yeni gelenlerden yıllık kira bedelini peşin ödemeye maruz kalmış arkadaşlarımız var. Çalışma koşullarımızın kötülüğü, yetersiz gelirimiz, işyerlerinde yaşanan mobing ve baskı nedeniyle zaten gün geçtikçe bozulan fiziksel ve ruhsal sağlığımız yaşadığımız barınma sorunu nedeniyle katlanılamaz bir hal almıştır. Geçinme baskısı, mobbing, uzun ve yorucu çalışma saatleri nedeniyle özellikle işkolumuzda intihar olaylarında ya da kalp krizi vakalarında artış olduğunu hepimiz gözlemliyoruz. Üstüne birde barınma sorunu nedeniyle yaşanacak olumsuzlukları bile düşünmek istemiyoruz.
Çeşme’ye atanan fakat ekonomik sıkıntıdan tutamadığınız çalışanların bedelini tüm Çeşme halkına personel eksikliği sonucu hizmet aksaması olarak yansımaktadır. Personel eksikliği hizmet yoksunluğu demektir. Hastanemizde Fizik tedavi polikliniğinin görevlendirme ile geçiştirilmesinin temel sebebi barınma sorunudur. 3 yıldır olmayan dermatoloji polikliniğinin sebebi maalesef yine barınma sorunu ile alakalıdır.
Şunu çok iyi biliyoruz ki bu problem çözülürse eksik polikliniklerimizin tekrardan hizmete geçeceğidir. Ayrıca boş olan kadroların dolacağı istihdamın artacağıdır.
Buradan sağlık bakanı Fahrettin Kocaya sesleniyoruz. Tatil beldelerinde fahiş kira ücretlerini karşılayamıyoruz. Burada tatil değil hizmet için geldik. Talebimiz açık ve nettir. Barınma sorunumuzun çözülmesi için turistik bölgeler ile büyükşehirler başta olmak üzere sosyal konut projelerine ve lojman yapımlarına hız verilmelidir. Yeterli konut ve lojman yapılıncaya kadar barınma sorununu çözmek için kira yardımı güncel fiyatlar oranında verilmelidir.
Elbette bunlarda kalıcı çözüm değildir. Nihai çözüm olarak; Temel ücretlerimizin yoksulluk sınırı üzerine çıkarılması gerekmektedir. Yoksulluk sınırı üzerine yapılan işin niteliği ve riski, eğitim durumu, hizmet yılı gibi kriterler ile temel ücret belirlenmelidir. Bunu elde edinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz.” sözlerine yer verdi.
Eğitim Sen Çeşme Temsilciliği Başkanı Gülay Canbek de; “2022 Ocak ayı itibariyle yükselen enflasyondan dolayı biz Çeşme’de bu barınma tehlikesini gördük, bütün eğitim ve emekçi sendikalarını alarak geçtiğimiz Haziran ayında (tam bir yıl oldu) hem Çeşme Kaymakamı hem de Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’ı ziyaret ettik onlardan lojman talebinde ya da sosyal konut talebinde bulunduk. Belediye Başkanının sosyal konut konusunda bir sözü vardı biz bu sözü tutmasını istiyoruz. Belediye Başkanı diğer bir açıklamasında “Sosyal konutları yaptıracak müteahhit bulamadığını” söyledi ve buraları arsa olarak, burada yaşayan evi olmayanlara uygun fiyatlı olarak satacağını söylemişti. Biz bu arsaların satışlarının başlatılmasını istiyoruz. Giden Çeşme Kaymakamı Ünal Çakıcı’dan da yıkılan öğretmen evinin yerine hiç olmazsa 24 dairelik bir lojman yapılmasını istedik. Memurlar Çeşme’de zor durumda böyle giderse Çeşme’de ne öğretmen kalacak, ne sağlıkçı kalacak ne doktor ne de hemşire kalacak. Turizm sektöründe çalışacak personel bulamayacak hale gelecekler. O yüzden merkezi yönetimden kira yardımı ve lojman, yerel yönetimden de sosyal konut desteği bekliyoruz. Güçlendirmek yerine var olan yerleri yıkıyorlar ve biz kamu emekçileri daha zor durumda kalıyoruz. Acilen sosyal devlet anlayışına dönmeleri gerekiyor ve bu anlayışla sosyal konut yapmaları şart.”
SES sağlık emekçileri, en temel ihtiyaç ve hakları olan “barınma hakkı” için mücadele etmeye devam edeceklerini bildirerek basın açıklamasını sonlandırdı.