Çalkaya: Beni yok etmeye çalışıyorlar!

Yerel seçim öncesinde siyasi partiler aday listelerini seçim kurullarına teslim ederken adaylarla ilgili çalışmalar ise yürüyor. Seçim Kurulu’nun güvenlik soruşturması başta olmak üzere birçok koldan yürüttüğü işlemler sonrasında Balçova Belediye Başkanı CHP’li Mehmet Ali Çalkaya hakkında şok bir karar alındı. Başvuruyu değerlendiren kurul, Çalkaya’nın Yargıtay’da geçtiğimiz günlerde (25 Ocak) sonuçlanan “Cumhurbaşkanına hakaret” davası nedeniyle adaylığına engel olacak işlem gerçekleştirdi.  Çalkaya’nın 11 ay 20 gün ceza aldığı ve 14 bin TL para cezasına çevrildiği ceza dosyasının ortadan kaldırılması halinde adaylığının onaylanacağı belirtildi. Kurul, Çalkaya’dan, “memnu hakların iadesine ilişkin” mahkeme kararını getirmesini istedi.

Seçim Kurulu’nun yere seçim öncesi 1 Mart olarak belirlenen son düzenleme takvimine yetişmesi mümkün görünmeyen karar işi çıkmaza soktu. Çalkaya iki gün içinde bu belgeyi getiremezse Balçova Belediye Başkanlığı’nda dördüncü dönemdir çıkmış olduğu yolculuğu gerçekleştiremeyecek. Başkan Çalkaya’nın adaylığının önünde engel olan kararın kamuoyunda duyulmasının ardından destek mesajları geldi. Başkan Çalkaya, halkı mitinge davet ederken milletvekilleri ve belediye başkanları da kendisine destek verdi.

AYRINTILARI ANLATTI…
Çalkaya, SONSÖZ TV’de yayınlanan “Günaydın Ege” Programına konuk olarak süreç hakkında açıklamalarda bulundu. Kararı, “siyasi” olarak nitelendiren Çalkaya, bu sürecin bir el tarafından takip edildiğini ve yürütüldüğünü söyledi.

Adaylığının düşürülmesine neden olacak İzmir’deki yürüyüş ve eylemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhine atılan sloganlarla ilgili konuşan Çalkaya, “10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Garı’nın önünde 110 vatandaşımızı yitirdik. 12 Ekim günü İzmir’de yürüyüş yapıldı. Ben de bir Türk vatandaşı olarak bu elim olayı kınamak için bu yürüyüşe katıldım. Yürüyüşte sloganlar atıldı, doğrudur. Aradan bir hafta 10 gün geçti, bir yazı geldi. Bana, ‘hakkınızda Cumhurbaşkanı’na hakaretten suç duyurusu var’ denilerek ifade vermeye çağrıldım. Hukuk ekibimle birlikte gittik, gerekli savunmaları yaptık. Mahkemelere sürekli gidip geliyoruz ve sürekli katıldım. 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı’nın bir ifadesi vardı; “Bana karşı yapılan her türlü hakaret davalarını bir kereye mahsus kaldırıyorum” diye… O gün 2 kişiye dava açıldı, biri o dönemin CHP İl Başkanı (şu anda milletvekili) Bedri Serter, bir de ben… Serter’in 15 Temmuz’dan sonra davası düşürüldü, bizimki de düşer diye bekliyoruz ama davaya gittiğimizde hakim dedi ki, “Hayır senin Adalet Bakanlığı’ndan gelen bir yazın var, bu yazı senin mahkemenin devamını istiyor”…Biz de ‘tamam’ diyerek gerekli savunmalarımıza devam ettik. Daha sonra mahkeme bitti, 11 ay 20 gün cezam kesildi Cumhurbaşkanına hakaretten, ardından para cezasına çevrildi, 14 bin lira hesap çıktı. Onu da üst mahkemeye verdik ama ne hikmetse istinaf mahkemesi 25 Ocak’ta kesinleştirdi. Ben adaylık başvurumu yapmıştım. Hukukçularla oturduk değerlendirdik, onlar da bunun bizi kapsamadığını söylediler ama Seçim Kurulu, dün bir karar aldı ve memnu hakların iadesine dair belge istiyor. Buna kaba tabirle “ipe un sermek” denir. Böyle bir şeye başvuru yaptınız mı mahkemeye çıkacaksınız, en az 6-7 ay sürer bu mahkeme, benim ise 2 güne ihtiyacım var. O belgeyi alamıyorum, ardından ilçe seçim kurulu bir üst yere başvurmamı istedi. Kendisi olumsuz görüş bildirdi. Balçova’da seçime katılan her partinin bir temsilcisi var, her temsilci çekimser kaldı bu olaya sadece bir tanesi hemen onayladı. Eğer ben suç işlemişsem cezam kesildi, cezam paraya çevrildi ve ben de ödedim, cezamın karşılığını ödedim. Ben yüz kızartıcı bir suç işlemedim. Eğer amaçları böyle bir figürü bir anda cezalandırmak ise bu milli iradeye saygı değildir. Ben milli iradenin sandıktan çıkmasından yanayım. Benim işlediğim suç denilen şeyin, benim seçme ve seçilme hakkımı engellediğine inanmıyorum.Beni siyasi bir figür olarak gördükleri için imha edip, yok etmeye çalışıyorlar.” diye konuştu.

MİLLİ İRADEYE SALDIRIDIR
Yapılan işlemin planlı ve organize olduğuna vurgu yapan Başkan Çalkaya, “Bu yöntem, alınan karar, bir siyasi figürü yok etmenin, imha etmenin bir yolu olarak uygulanıyor. Bir ceza kesilmiş, bedeli ödenmiş ama bu benim seçme ve seçilme hakkımı engellemiyor. Ben seçilmesem de bu demokrasiyi oluşturana kadar hep mücadele edeceğim. İl başkanım bunu Ankara’ya YSK’ya taşıyacaklarını söyledi ama umutlu muyum, hayır değilim. Bu uzun bir proje ve sonuna gelinmiş bir durum. Bu projenin benim aleyhime sonuçlanacağına inanıyorum. Ben bunu milli iradeye yapılmış bir saldırı olarak görüyorum. Eğer siz milli iradeden bahsediyorsanız, sandıktan çıkacak her şeyi kabullenmelisiniz. Ben eğer bir suç işlemişsem bunun bedelini ödedim ama seçilme hakkımın engellenmesi başka bir olay” dedi.

AK PARTİLİLER DE ARADI
Hayatının büyük bölümünü siyasi ve sosyal olaylar için mücadeleyle geçirdiğini belirten Başkan Çalkaya, belediye başkanlığını görevini de 3 dönemdir doğru-adaletli ve ahlaklı bir şekilde yapmak için var gücüyle çalıştığını söyledi. Çalkaya, “Ben, 17 yaşındayken siyaseten ilk tutukluluğum başladı. 17 yaşında insanın ilk sevgilisi olur ama  benim ilk avukatım olmuştu. Hep siyaset yaptım ve mahkeme salonlarında siyasetimin bedelini ödedim. Bugün başka bir şekilde insanlara dokunuyorum. Sosyal devletin yapması gerekenleri yaparak vatandaşlara hizmet ediyorum. Son nefesimi verene kadar, bu ülkede demokrasi oluşana kadar bu ülkede mücadele vereceğiz, demokrasiyi oluşturacağız. İlla ki belediye başkanı olmak zorunda değiliz.  Bu kararın ardından Balçova’da yaşayan ve AK Partili olan en az 50 kişi beni aradı. İşin en güzel yanı da bu. Siz bir şeyler yaptıysanız ve sizi çekiyorlarsa, sizinle aynı düşünmeyen insanlar bile destekler sizi. Onlara buradan teşekkür ediyorum” diye konuştu.YÜZDE 80 OY ALACAĞIZ
Mücadeleye belediye başkanı olmasa da devam edeceğini belirten Başkan Çalkaya, “Doğrular ve yanlışlar hep yarışacak. Bana yapılan bu önümü kesme mücadelesinin demokrasi anlayışına bir ket vuracağını düşünüyorum. Her şeyin bir kırılma noktası vardır. Ülkede kırılma noktaları hızla artmaya başladı. Bir aydır insanlar patlıcanı biberi domatesi konuşuyor ama konuşulması gereken en önemli şey demokrasi. Biz düşüncelerimizi ortaya atacağız insanlar bu düşünceler içerisinden doğru bulduklarını seçecekler ve destekleyecekler, oy verecekler. Bu demokrasidir. Ben bu dönem yüzde 80 üzerinde oy bekliyordum. Ki eğer aday gösterilmesek bile Balçova’da partimiz yüzde 80 dolaylarında oy alacaktır. Biz aday olmasak bile Balçova’da hep birlikte çalışacağız ve Balçova Belediyesi’ni kazanacağız. Bu işi yapanlar mutlaka cezalandırılmalı ancak şunun altını çiziyorum, mutlaka sandıkta cezalandırılmalı.Her ne yaşarsak yaşayalım demokrasi için yaşayacağız. Eğer demokrasi yoksa ekmek yok, domates de yok patlıcan da yok. Önce demokrasiyi sağlayacağız, daha sonra üretimi arttıracağız ve daha sonra kardeşçe paylaşacağız” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: Ege'de Son Söz