Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan eski Yardımcısı, İzmir eski Milletvekili ve İzmir İl eski Başkanı Alaattin Yüksel, Sonsöz TV’de yayınlanan, ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu ve Aslı Eren ile Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.
1 Ekim tarihinde yaptığı açıklamayla 15 yıldır yürüttüğü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevi için 31 Mart 2019 tarihinde gerçekleşecek seçimlerde aday olmayacağını ifade eden Aziz Kocaoğlu’nun sonrasında başlayacak yeni dönemde koltuğa talip olan Yüksel kararına dair net mesajlar verdi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adaylığı dosyasını İl Başkanı Deniz Yücel’e ileten ve yarışta resmen ‘varım’ diyen Yüksel, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşme hakkında bilgi de verdi. Yüksel aday gösterildiği ve seçimi kazandığı taktirde yapacaklarını detaylı bir şekilde anlattı.
‘BEN BU GÖREVE UZUN YILLARDIR HAZIRIM’ DEDİM!
Yüksel ilk olarak CHP Lideri ile teması hakkında konuştu ve “Pazartesi günü genel başkandan randevu almak zordur. Salı günleri grup toplantısı olur ve Pazartesi günü genel başkan hazırlık yapar. Ben Pazartesi görüşebildim. Saat tutmadım ama önemli olan yoğunlukta genel başkanın da vücut dilinden bir acelecilik görmedim. İstediğim kadar konuştum. Bizim dışımızda konuları da konuştuk. Ben anlatmak istediklerimi anlattım. Kendisine, ‘Efendim ben bu göreve hazırım, arkadan başlıyorum adaylık yarışına ama ben bu göreve uzun süredir hazırım’ dedim” açıklamasını yaptı.
IŞIK ALMASAM DÖNÜŞTE AÇIKLAMA YAPMAZDIM!
Yüksel, “2001 ve 2004 yıllarında bir hikayem vardı. 2014 yılında Aziz Başkan aday olmak istemiyordu. ‘Sen olur musun?’ demişti. Dava süreci vardı. ‘Başka biri olsun’ cevabını verdim. Genel başkan görüşmesinde de kendisi bana, ‘Büyükşehir Belediyesi ile ilgili kesinleştirdiğimiz bir şey yok’ dedi. Ben partiliyim, siz kimi gösterirseniz gösterin biz arkadaşımızla birlikte gider çalışırız, bunda sıkıntı yok’ diye ilettim. ‘Bana devam etme derseniz, ben dosyayı kapatırım’ dedim. ‘Yok hayır siz devam edin’ dedi. Genel başkanımız tüm adaylara eşit mesafededir. Her arkadaşımız ışık almıştır. Ben de kendimi eşitler arasında değerlendirmek istiyorum. Ben de ışık almasam dönüşte açıklama yapmazdım. Kendimizi eşitler arasında görmezsek parti barışı olmaz” diye konuştu.
İTHAL ADAY OY GETİRMEZ OY GÖTÜRÜR!
İthal adaylar noktasında açıklama yapan Yüksel, “Adayları partinin içinde çalışan yıllardır emek veren insanlardan belirlemek gerekiyor diye düşüncemi belirttim. İzmir’de veriler bizim güçlü olduğumuz gösteriyor. Bunu belki Ankara gibi yerlerde seçim almak için yapabilirsiniz ama İzmir’de yerel önemlidir. İzmir çok cesur ve muhalif bir kenttir. Her zaman isyanını dile getirmiş bir kenttir. Bu cesur kente cesur liderler gerekiyor. Baskıya karşı mücadele edebilecek biri lazım. Bunu örgütlemesi lazım… Bunu dışarıdan gelenler yapamaz. Kimse kusura bakmasın. Sınanmış denenmiş olmak çok önemli. Bunu mesela genel başkanla konuştuk. O da bu düşünceye katıldığını ifade etti. Ama partimiz ne karar verirse saygı duyarız. Buna çalışırız, buna çalışmayız demiyoruz. Tarlada izi olmayıp harmanda yüzü olmayan birinin gelmesi parti örgütünün motivasyonunu düşürür. Bize oy getirmez, oy götürür. Çok güçlü olduğunuz bir yerde ithal aday oyları arttıramaz, düşürür. Çantada keklik dememek gerekiyor ama güçlü olduğunuz yerlerde yetiştirdiğiniz insanları göstermeniz gerekiyor. Nitelikli insanlar çok az yetişiyor. Bu insanları siyasete çekmek için yıllardır partiye emek veren insanları burada değerlendiremezseniz, kimse il, ilçe başkanı olmuyor” ifadelerini kullandı.
MUHARREM İNCE BİZİM KAHRAMANIMIZ DEĞİLDİ!
24 Haziran seçimleri sonrasında olağanüstü kurultay talebiyle gerçekleşen imza toplama hareketine değinen Yüksel, “Biz hiçbir kurultayda Muharrem İnce ile yan yana gelmedik. Tüzük kurultayında genel merkeze destek verdik. Mesela aktif üye olayını heyecanla destekledik. İmza olarak genel merkezin yanında hareket ettik. İnce İzmir’de bir toplantıda ne yapacaklarını değil genel başkanı eleştirmişti. Onu sevenler oradaydı. ‘Bu böyle olmaz. Böyle genel başkan olunmaz. Partiyi nasıl iktidara taşıyacağını anlat. Genel başkanın nasıl genel başkan olduğunu hatırla’ diyerek uyarmıştım. Sayın İnce bizim kahramanımız değildi. Ama genle başkanımız kendisini aday göstererek bu yolu açtı. İnce çok başarılı oldu. 15 milyon oy aldı. Partimizin en popüler insanı haline geldi. O sırada parti kendine kahraman yarattı. O süreçte,‘Bunu değerlendirmek gerekiyor’ demiştim. Tasarlanmış bir şey değildi ve aklıma geleni bu programda söylemiştim. ‘Kemal Bey parlamentoyu yönetsin, Muharrem İnce de genel başkan koltuğu olur başka bir şey olur, Türkiye’yi dolaşsın’ demiştim. Seçim öncesinde oluşan sinerjiyi seçimden sonraya taşımalıyız demiştim. İnce’nin seçim sonrasında hataları olmuştu. Seçim sürecindeki o enerjiyi sürdüremedi. Zaten biz onu görseydik kurultaylarda desteklerdik. Gelinen noktada partide 1 oyu fazla kim alacaksa onunla yürünmelidir” diye konuştu.
KOCAOĞLU MEMNUNİYETİNİ İLETTİ!
Kararını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile paylaştığını vurgulayan Yüksel, “Aziz Kocaoğlu ile konuştum. O da memnuniyetini iletti. Hiçbir sorun yok. 3 dönem çalıştık. İzmir modeli diye bir şey yaratıldı. İzmir Türkiye’deki en başarılı belediyedir. Uluslararası alan taşmıştır. Bunu tartışmıyorum bile! Biz bunların üstüne katmak istiyoruz. Katılımcı yönetim modelini oluşturmak istiyoruz. Başkan da bununla ilgili birçok şey yapmıştır. Ama biz bunu daha yükseğe çıkarmak istiyoruz. Meslek odalarıyla Aziz Başkan arasında oluşan sorunlarda hep uzlaşmacı olmaya çalıştım. Bunda da başarılı oldum. Akademik meslek odalarıyla ticaret sanayi odaları arasında hep bir çatışma vardır. Kentin bunu ortadan kaldırması gerekiyor” dedi.
O ELEŞTİRİ HAKSIZLIKTI!
Başkan Kocaoğlu’nun, ‘Partinin proje üretecek mutfağı yok’ eleştirisine değinen Yüksel, “ Bu konuyu Aziz Başkan ile de konuştum. Kendisine ‘Bu haksızlık’ dedim. Partimizin projeleri mevcut. Her seçimde CHP proje demeti sundu. Hatta, ‘Çok fazla mı söylüyoruz, acaba aralarından seçip mi söylesek?’ diye düşünmüştük. İktidar partisi birçok projemizi almış, kullanmış ve uygulamıştır. Aramızda zaman zaman tartışsak da kamuoyu önünde hep savunmaya devam etmişimdir. ‘Biz üniversite yıllarından beri beraberiz. Birbirimize güveniriz’ demiştir kendisi de” diye konuştu.
ADAYLIĞIMDA KOCAOĞLU’NUN GÖNLÜ RAHAT EDECEKTİR
Adaylığı durumunda Kocaoğlu’nun kendisine destek vereceğini vurgulayan Yüksel, “Aziz Başkan benim adaylığımda hem gönlü rahat bir şekilde projelerini, sürdüreceğim için desteğini verecektir hem de İzmir kamuoyu buna inanacaktır. Hepimizden çok çalışacağına inanıyorum. Ben Aziz Kocaoğlu’nun seçilmesine etken olduğumda Alaattin Yüksel yönetiyor, ben partide görev aldığımda Aziz Kocaoğlu yönetiyor dendi. Seçimde bizden fazla çalışacaktır ama seçimden sonra Aziz Başkan’ı ara ki bulasın, ortada görünmez” dedi.
ALAATTİN YÜKSEL ÇOK GENÇ!
‘Alaattin Yüksel genç mi?’ sorusuna cevap veren Yüksel, “Evet çok genç! Ben kendimi çok enerjik hissediyorum. İnsanların beni nasıl gördüğü önemli. Demek ki o mücadele gücünü bende gördüler ve desteklediler. Kadınlarımıza tabi öncelik verilmelidir ama kadın ve genç adaydan önce bu iş için denenmişlik önemlidir. O mücadele gücünün kimde olduğunu görmek gerekir” açıklamasında bulundu.
BENİM BİR GÜNAHIM YOK!
Kendisine yönelik ‘dar ekiple siyaset yapıyor’ eleştirisi karşısında konuşan Yüksel, “Ekip siyaseti diye bir şeyin olmadığını hep söyledik. Sizin gibi düşünen arkadaşlarınız çevrenizde oluyor. Bu herkesin etrafında oluşur. Milletvekili iken bir yere giderdik, orada 3 kişi var. Ondan sonra vay siz ekipsiniz! Kardeşim sen de gel sen de ekip ol! Niye ekip olalım? Dün ekip dedikleri bazı arkadaşlar bugün başka kişileri destekliyor. Bugün dağıldıkları ortada… Ekip diye bir şey yok, liyakat vardır. Bu eleştirinin asıl kaynağı nedir? Milletvekili listesinde seçilenler genel başkan beni atadı, oradan bitirdim diyor, listeye giremeyenler, ‘beni Alattin Yüksel yazdırmadı’ diyor. Benim bir günahım yok” ifadelerini kullandı.
O 8 İLÇEDEN SADECE 2 TANESİ KAYBEDİLMİŞTİR
Yüksel ayrıca, “Ben belirlenirsem ilçe adaylarımız, il başkanımızla beraber oluruz. Birlik ve dayanışma ruhunun bozulmaması için toplantılar yaparız. 8 ilçe meselesi var. Çok uzun bir aday belirleme süreci yaşandı. Sadece İzmir’de değil İstanbul’da da son dakika değişiklikleri oldu. Bu adayların isimleri belirlendikten sonra arkadaşlarımız kızgınlıkla başka partiden aday oldular ve partinin seçim kaybetmesine neden oldu. O 8 ilçeden sadece 2 tanesi kaybedilmiştir” dedi.
BİZ AYNI ZAMANDA MAHALLENİN EN YAKIŞIKLISIYIZ DA!
AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci özelinde konuşan Yüksel, “Kendi içlerinde tartışma var zaten. 4 buçuk milyon nüfusluk İzmir’de aday bulamadık da mı Denizli’den aday getirdik diyorlar. Bizim partimiz böyle bir hatayı yapmaz. Zeybekci’nin söylemleri var. Anadolu ile kucaklaştıracağız, mahallenin en güzel kızı’ diyor. Biz aynı zamanda mahallenin en yakışıklısıyız da… Kadınıyla erkeğiyle güzel bir kent İzmir! Cinsiyetçi açıklamalara gerek yok. İzmir Anadolu’nun kendisidir. Anadolu’nun her kentinden insanlar İzmir’de yaşarlar. İzmir hem Anadolu’dur hem de yüzünü Batı’ya çevirmiştir. Avrupa Birliği (AB) değerleri içinde yaşayan bir kenttir. Nihat Bey buralara hiç girmese daha iyi olur. Kendisini tanırım. Centilmence bir yarışın sürdürülmesi tarafındayım. Nihat Bey çok tecrübeli bir siyasetçidir. O da güçlü bir rakip olacaktır. Bizim farklı değerlerimiz var” yorumunu yaptı.