81 ilde ortak yapılan açıklamaya CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ile birlikte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilçe belediye başkanları ve çok sayıda partili katıldı. CHP İl Başkanı Deniz Yücel, Türkiye'nin 18 aydan bu yana OHAL rejimi ile yönetildiğini hatırlatarak, uygulamanın milli iradeye, demokrasiye, insan haklarına ve özgürlüklere yönelik bir karşı darbe halini aldığını öne sürdü. Darbe ve darbecilerle mücadele bahanesi ile başlayan OHAL'in, gelinen süreçte iktidar partisinin karşısında duran tüm muhalif kesimlere yönelik bir sindirme operasyonuna dönüştüğünü söyleyen Yücel, şöyle konuştu:
"AKP iktidarı ilk günden bu yana, darbecilerle mücadele değil, tek adam düzeninin karşısında ve demokrasiden yana olan kesimlerle mücadele etmektedir. Her geçen gün baskının sınırları genişlemekte ve sağcı solcu ayırmadan toplumun büyük bir kesimi terörist olarak suçlanmaktadır. Toplumda açılan çatlaklar genişletilerek derin çukurlar haline getirilmektedir. İktidara gelirken OHAL'i kaldırma vaadiyle yola çıkanlar, bugün OHAL'den beslenen ve bir baskı rejimini KHK'lar eliyle kuran bir yapı haline gelmiştir. Demokrasiden hızla uzaklaşılırken, OHAL altında gidilen referandum da mühürsüz seçim olarak tarihe geçmiş, milli iradenin gaspı alenileşmiştir. Hükümetin baskıları tüm kurumları sarmıştır. Parlamenter demokrasiye karşı girişilen harekâtın usulsüzlükleri, Anayasa'yı yok sayan kararlarla sözde tescil edilmiştir. Türkiye'de Anayasa fiilen lağvedilmiş, hukuk askıya alınmıştır. Yemin ettikleri Anayasa'yı savunmak yerine cübbelerini iliklemeye çalışan kimi yüksek yargı mensupları ile birlikte, OHAL kanunsuzlukları adeta zor kullanılarak resmileştirilmiştir."
Yüz binlere ulaşan ihraç ve tutuklamaların tamamının darbecilerle ilgisinin olmadığını savunan Deniz Yücel, şunları söyledi:
"İktidar partisinin FETÖ ile el ele vatanseverlere kumpas kurduğu yıllarda, bu terör örgütü ile mücadele eden ve bu yüzden cezalandırılan gazeteciler, siyasiler ve akademisyenler gibi yurttaşlara, bugün FETÖ yaftası vurulmaya çalışılmaktadır. OHAL KHK'ları, toplumun üzerinde sallanan bir kılıç olarak, seslerini yükseltmek isteyen tüm kesimlere yönelik bir silah halini almıştır. Anayasa'yı yok sayan bir anlayış ile KHK'lar yasal kapsamından çıkarılmış, yetki çerçevesini aşmıştır. KHK'lar hukuku katletmenin bir yolu olarak amansızca kullanılırken, haksızlığa uğratılan yüz binlerce taşeron işçisinin hak arama yolunun kapatılmasının da aracı olmuştur. Böylesi bir ortamda, Cumhuriyet'in temel değerlerini savunmaya, baskı rejimine karşı parlamenter demokrasiden ve özgürlüklerden yana olan mücadeleyi kararlılıkla sürdürmeye devam ediyoruz."
Toplumun tüm kesimlerini doğrudan etkileyen, iş dünyasından sivil topluma, emekçilerden yargıya, medyadan eğitime kadar herkesi ilgilendiren OHAL'in bir kez daha uzatılmasının gündemde olduğunu belirten Yücel, 15 Ocak 2018 günü Ankara'da OHAL Forumu düzenleyeceklerini ifade etti. Yücel, "Sivil darbenin ülkemizde açtığı derin yarayı bir kez daha haykıracak ve tek adam rejimine karşı duran, demokrasiden yana tüm kesimlerin kendilerini ifade edeceği bir buluşmayı sağlayacağız. Bu olağanüstülüğü normalleştirmeye çalışanlara karşı CHP, demokratik kitle örgütleri ve sendikalar olarak bir kez daha ifade ediyoruz; OHAL'e artık yeter, OHAL kaldırılsın, demokrasi istiyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.