Senelerdir yönetimlerinde ve icra makamlarında bulunduğu İzmir’in odalarının ve borsalarının, “Yüce” Meclise kıyasla çok daha profesyonel bir yapıya sahip olduğunu görmekten büyük rahatsızlık duyduğunu söyleyen Serter, ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken 71 maddenin tek bir torba ile meclis huzuruna getirilmesinin büyük hata olduğunu vurguladı.
Torba yasa içinde bulunan 48. maddenin üzerinde özellikle durmak gerektiğini söyleyen Serter, “Saray’ın çok sevdiği “ödenek” kelimesinin geçtiği bir madde üzerinde daha konuşuyoruz ve bu torba kanunun en kritik maddelerinden biri. Bu madde belediyelerin ihtiyaç duydukları yatırım nitelikli projelerin gerçekleşmesi amacıyla, Saraya bağlı Strateji ve Bütçe Başkanlığı bütçesine belediyelere yardım ödeneği konulmasını öngörüyor” dedi.
“Her ne kadar AKP bu maddenin gerekçesini bu kürsüden “belediyelere hibe vereceğiz” diyerek savunsa da biz bu maddenin düpedüz bir siyasi rüşvet maddesi olduğunu herkes gibi çok farkındayız” diyen Serter, “Bu “yardım ödeneği”ni kullanmaya yetkili kim peki? Tabii ki Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı. Durmak yok yola devam diye boşuna demiyorsunuz. Tek adam iradesiyle hesapsız para dağıtmaya devam ve zamanlama ise manidar. Seçime kaldı 3 aydan az bir zaman. AKP’li Cumhurbaşkanı tek imzasıyla ve dilediği kadar para ve “göz boyama” yatırımlarıyla seçim kazanmayı planlıyor. Bunu yaparken belediyeler arasında “seninki benimki” ayrımcılığının yapılmayacağını düşünmek aklımızla alay etmek demektir!” diye konuştu.
“Anayasaya da aykırı”
Sözü edilen bu yetkinin de Cumhurbaşkanı’na verilmesinin Anayasa’ya da aykırı olduğunu ifade eden Serter, sözlerini şöyle tamamladı:
“Son çıkartılan İmar Barışı kanunuyla da yerele ayrılması gereken kaynakları zaten merkeze aktardı. Neden? Çünkü hazine parasız kaldı. AKP İktidarları hazineyi de sömürdü! En önemlisi, kendinden olmayan belediyelere resmen el koydu, kendi belediye başkanlarını bile görevden aldı.
Bugün ne yapıyor? Para da vermeyerek güçlerini ellerinden alıyor. Parayı da tek adam sınırsız yetkiyle dağıtacak! Hangi belediyelere ne kadar dağıtılacak belli değil. Halkın iradesini her geçen gün yok etmeye devam ediyorsunuz sonra da “demokrasi” havarisi gibi geçiniyorsunuz. Ama artık Türk halkı bu seçimde “yetti gari” diyecek ve 17 yıldır size verdiği yetkileri 31 Mart seçimlerinde elinizden alacak. Ve bugün, Ağustos 2018’de Hazine ve Maliye Bakanlığına, belediyelerin ve il özel idarelerinin bütçelerine dair verilen yetkilerin tümünü bu madde ile AKP Genel Başkanına bağlıyorsunuz. Bu madde tam bir “Ya Allah’ınsın ya benim” maddesi. Buna itirazı olan var mıdır? Benden yana olmazsan hizmet de yok! Para da yok! Bu nasıl bir anlayıştır”