DİSK Genel İş Sendikası İzmir 4 Nolu Şube, Seferihisar Belediyesi'ndeki işleri yürüten taşeron şirketle süren ve Yüksek Hakem Kurulu'nda biten toplu iş sözleşmesi sonrasında işçileri bilgilendirmek için toplantı düzenledi.
Belediyenin kültür merkezinde gerçekleşen törene farklı birimlerde çalışan 300 taşeron işçinin tamamına yakını, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Genel İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, Genel İş merkez ve şube yöneticileri ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer katıldı.
Toplantıda ilk olarak konuşan Genel İş İzmir 4 Nolu Şube Başkanı Şükret Sevenger, belediye işçilerin kadro dışı bırakıldığı, asgari ücretin fedakarlık yapılmak istendiği bir dönemde Genel İş'te örgütlenmenin önemli olduğunu vurguladı. Sevenger, bütün belediyelerde Genel İş örgütlenene kadar mücadele edeceklerini belirtti.
“Kadro belediye işçisinin de hakkı”
Genel İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, devam eden OHAL'e değinerek "Emeğimize, ülkenin aydınlık geleceğine düşman olan OHAL ve KHK'lara karşı birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Emek mücadelesi aynı zamanda demokrasi mücadelesidir. Kazanılmış haklarımızı korumanın yolu, yeni kazanılmış haklar için birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Alanlarda dile getirdiğimiz kadro gündeme geldi ancak ne işçilere soruldu, ne meclise yansıdı, belediye işçilerine haksızlık yapılarak yürürlüğe girdi. Taşerona kadro politikaya alet edilmeden muhattapları ile konuşularak, mecliste tartışılarak, ayrımsız bir şekilde uygulanması lazımdı. Biz kamu hizmeti veriyoruz. Belediyelerde çalışan işçilerin de hakkı olan kadro için sonuna kadar mücadele edeceğiz ve alacağız" dedi.
DİSK Genel Başkanı Kani Beko da ilk olarak asgari ücret görüşmeleri ilgili şunları söyledi "Türkiye'de her şey gibi asgari ücret tespit komisyonu da yanlış gidiyor. Asgari ücret, 4 kişilik bir aile üzerinden değil 1 kişinin ihtiyaçları üzerinden belirleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ülke ekonomisinin yüzde 11 büyüdüğünü söyledi. Madem öyle neden 6 milyona yakın işsiz var. Neden emekçiler bu büyümeden hakkını alamıyor. Neden iş sağlığı iş güvenliği önlemleri almıyorsunuz. Neden asgari ücretlilerin ekonomik sosyal haklarını düzeltmiyorsunuz. Gerçekler öyle değil. Ufak bir azınlık ülkenin yer altı ve yer üstü zenginliklerine el koymuşlar. Siz bunlara izin vermeyin. Bizi iliklerimize kadar sömürmek isteyenlere karşı ayağa kalkın".
“Taşeronun önünü siz açmadınız mı?”
Belediyelerde taşeronlaştırmanın önünü AKP'nin açtığını da hatırlatan Beko "Biz taşeron nedir bilmezdik. Bütün işçiler kadrolu idi. 2002'de değişikliğin ardından taşeron yaygınlaştı. Şimdi de yaygara ve gürültü kopararak taşerona kadro sözü veriyorlar. Siz değil miydiniz işçilerin elinden kadrosunu alan. Sadece yapacağınız şey almış olduğunuz kadroyu geri vermek. Vermeyeceksiniz biz almasını biliriz ve alacağız. Bütün taşeron işçiler kadrolu olana kadar taleplerimizi dile getireceğiz, mücadelemizi sürdüreceğiz. KHK ile taşerona kadro veremezsiniz. Yetki meclistedir. Ayrımsız olarak, kamuda, belediyelerde ve özel sektörde kadro verilmeli ve bu topraklarda taşeron yasaklanmalı. Ayrıca barışın ve demokrasinin olmadığı bir yerde TİS, iş ve gelecek olamaz. Emek mücadelesi kadar demokrasi ve barış mücaedelesi de vermeliyiz"
“Belediyelere baskı var”
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer de hükümetin belediyeler üzerindeki baskısına değinerek " HDP'li belediye başkanları görevinden alındı, AKP'li belediye başkanlarına 'çekil görevden' dediler, en sonda da İstanbul Ataşehir'de CHP'li belediye başkanını görevden aldılar. Belediyelere yönelik algı operasyonları yapıyorlar. Belediyeler iş yapamıyor diyorlar. Merkezden birini atarım anlayışındalar. 2019'da eğer kaybedersek bizi bekleyen şey budur. bırakın Seferihisar Belediyesi'ni, Türkiye'de belediyecilik kalmayabilir valilikle kaymakamla yönetilir" dedi.