5 Ekim Avrupa Kuş Gözlem Günü nedeniyle, Doğa Derneği, Bird Life International ve eKuşbank tarafından Türkiye'nin farklı bölgelerinde kuş gözlem yürüyüşleri gerçekleştirilirken, bu yıl ilk defa Alaçatı azmak bölgesinde de kuş gözlem yürüyüşü gerçekleştirildi.
Sabahın erken saatlerinde Alaçatı Azmak bölgesinde buluşan doğaseverler, Sezai Göksu ve Can Altan rehberliğinde kuş gözlemi yaptılar. Bazı doğaseverler kuşları ve kuşların yaşam alanlarını fotoğraf makineleri ile görüntülerken, bazıları da dürbünlerle gözlem yapmayı tercih ettiler.
"Çeşme gibi bir cennetin içinde ayrı bir güzellik"
Kuş gözleminde rehberlik eden Emekli Büyükelçi ve kuş gözlemcisi Can Altan, kuş gözlem yürüyüşü öncesinde doğaseverlere açıklamalarda bulundu. Kuş gözlemcisi Can Altan, Alaçatı azmağındaki sulak alanın çok büyük olmadığını belirterek, "İzmir'de Sasalı Kuş Cenneti var. Çok geniş bir alan. Çok çeşitli kuş türleri görebiliyoruz. Alaçatı azmağı ufak olmasına rağmen, geçici türlerin daha çok uğradığı, bu nedenle de çok değerli bir alan. Sulak alan olması nedeniyle, esas olan kuş türü balıkçıllar ve kum kuşları. Ama bazı yırtıcı kuşları ve diğer kuşları da görebiliyoruz. Kuş gözlemi yapanlar açısından bu alanın yararı, Çeşme gibi bir cennetin içinde ayrı bir güzellik olması. Fakat burası yeterince tanınmıyor. Çoğunlukla buranın yanından geçerken bir su birikintisi diye bakarak, geçip gidiyor. Ben de uzun yıllar aynı şeyi yaptım. Daha sonra kuş gözlemine başlayınca, buranın zenginliğinin farkına vardım" diye konuştu.
"Buraların tarım alanlarına dönüşmesi ya da yapılaşması, kuş göçünü olumsuz etkileyecektir"
Böyle ufak sulak alanların yararının, kuşların göç sırasında uğrayarak, beslenip, güçlerini toplamak imkanı sağlaması olduğunu vurgulayan Altan, "Bu tür alanların tarım alanlarına dönüşmesi veya yapılaşması, kuşların göçünü olumsuz yönde etkileyecektir. Dolayısıyla Alaçatı sulak alanı da bu açıdan önemli. Son verilere göre dünyada kuşların üçte biri öldü. Bunun çeşitli nedenleri var. Bunlardan bir tanesi de, doğal yaşam alanlarının giderek yok olması. Alaçatı'da en çok balıkçılları ve kum kuşlarını görüyoruz. Her an, hepsini görmeniz mümkün değil. Sabırla beklemeniz gerekir. Zaten bir kuş gözlemcisinin en önemli vasfı, sabretmeyi ve sessiz olmayı bilmesi" diye açıkladı.
"Yelkovan Kuşları her sabah 3 dakikada bir, 40'arlı gruplar halinde geçiş yapıyor"
Kuş gözlemine rehberlik eden emekli Öğretim Üyesi ve kuş gözlemcisi Sezai Göksu da yaptığı açıklamada, 2012 yılından beri kuş gözlemi yaptığını belirterek, "Bu yedi yıllık sürede, iyi bir kuş fotoğrafçılığının, kuş bilgisi ve coğrafya bilgisi gerektirdiğini öğrendim. Kuş gözlemi ve popülasyonu açısından, Alaçatı sulak alanı dışında çok önemli birkaç yer daha var. Ovacık'ta denize akan iki tane dere ağzı var. Buraları çok önemli. Çiftlik'te kuşların daha çok bulunduğu bir alanımız var. Ayrıca Alaçatı'nın güneyinde, her sabah düzenli olarak gözlemleyebileceğiniz bir alan var. Burasını ancak çok özel kuş gözlemleyenler bilirler. Her gün, sabah 06.30'dan 10.00'a kadar, 3 dakikada bir, 40'arlı gruplar halinde Yelkovan Kuşları geçiş yapıyor. Denizin bir metre kadar yükseğinden uçuyorlar" diye anlattı.
"Alaçatı azmağında ulaştığımız kuş türü sayısı 105"
Alaçatı azmağının da önemine dikkat çeken Göksu, "Alaçatı azmağı, Türkiye kuş göç güzergahlarından birinin tali parçası. Çanakkale, Foça, Alaçatı, Bodrum aksının önemli bir parçası. İlkbaharda ve sonbaharda burada besleniyorlar. Bazı kuşlar için de burası üreme alanı. Bazıları içinse sadece dinlenme ve beslenme alanı. 2012 yılından beri bu alanı sıklıkla ziyaret ediyorum. Ulaştığımız tür sayısı 105. Tabi 105 türün hepsini aynı anda görmek mümkün değil. Kimisini ilkbaharda, kimisini sonbaharda görüyoruz. Bazıları burada yerleşik. Bütün yelpaze kuyruklar burada ürüyor. 105 türden bazılarını, ya bir kere, ya da iki kere gördük. Örneğin Kara Çaylak, bir kere geçiş yaparken gördük. Muhtemelen göç zamanıydı. Burayı daha çok su kuşları kullanıyorlar" diye açıkladı.
"Alaçatı azmağının doğal hali bozulmamalı"
Alaçatı azmağındaki gel git hareketinden de söz eden Göksu, "Bu gel git, kuş gözlemi açısından şöyle önemli; su çekildiği zaman ortaya çıkan kum alanlar, küçük kum kuşlarının beslenmesine imkan veriyor. Su yükseldiği zaman kum kuşları başka bir bölgeye hareket ediyor. Ayrıca Mersin Körfezi'ndeki azmakta da su çekildiğinde kum alanlar ortaya çıkıyor. Kum kuşları orada da beslenebiliyor. Denizin haliç yaptığı Alaçatı azmağı, suyun çekilip yükselmesiyle, kuş türleri açısından önemli. Dolayısıyla statik bir yatırımla bu sulak alanın sabit bir hale getirilmesi çok tehlikeli. Yine kuş gelmez mi, gelir. Ama sadece martı ya da başka bir kuş gelir. O kadar. Diğer kuşları kaybederiz. Burasının hiç ellenmemiş bu hali çok önemli. Burada doğanın kendine göre bir uyumu var. Bazen Sürmeli Kuş geliyor, bazen Akkum Kuşu geliyor. Bazen Kara Leylek geliyor, bazen başka bir kuş geliyor. Bu kuş türü zenginliğini kaybetmemeliyiz" diye konuştu.
"Türkiye'de 487, İzmir'de 290, Alaçatı'da 105 kuş türü var"
Türkiye'de 487 kuş türü olduğunu belirten Göksu, "Bunların 440'ı belgeli, fotoğraflanmış, diğer bölümü ise henüz fotoğraflanamamış. İzmir'de ise 290 kuş türü var. Alaçatı'da 105 kuş türünün olması, küçümsenecek bir rakam değil. Bu arada ne yazık ki Türkiye'de gözlemci sayısı çok az. İngiltere'de 2 milyon gözlemci var, Türkiye'de 200 tane bulamazsınız. Gözlemci sayısı arttıkça kuş sayısı artar. Çünkü bizim bilmediğimiz, nerede, ne kuş çeşidi var? Hiç gidilmeyen yerlere gidilse belki başka türlere rastlanacak. Ben burada 200 civarında türe ulaşılabileceği kanaatindeyim" diye anlattı.
Rehberlerin açıklamalarının ardından Alaçatı azmağında kuş gözlem yürüyüşü gerçekleştirildi.