Çeşme çarşısı girişindeki meydandan başlayan yürüyüşe, Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, Belediye Meclis Üyeleri, DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası 4 Nolu Şubesi Çeşme Temsilciliği üyesi işçiler, Türkiye Gazeteciler Sendikası üyesi Çeşmeli basın emekçileri, Eğitim-Sen Çeşme Temsilciliği yöneticileri, CHP Çeşme İlçe Örgütü İlçe Başkanı Ekrem Oran ve yönetim kurulu üyeleri, Çeşme Kent Konseyi, ADD Çeşme Şubesi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çeşme Şubesi, Çeşme Çorumlular Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Kültür Derneği yöneticileri ve üyeleri ile mahalle muhtarları katıldılar.
"STK'larla birlikte sesiniz gür çıkmalı"
Çeşme çarşısında, sloganlar atarak gerçekleştirilen yürüyüş, Cumhuriyet Meydanı'nda sona erdi. Cumhuriyet Meydanı'nda, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunarak göndere bayrak çekilmesinin ardından bir konuşma yapan Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, emekçilerin sorunlarının çokluğuna dikkat çekerek, "Ama her şeyden önce sendikalaşma, örgütlülük yapısını içimize sindirmemiz gerekir. Uzun bir süredir, ülkemizde güdülen politikalarla birlikte, örgütlülük gittikçe dağıtılmaya çalışılıyor. Sonuçta sendikacılığı, sadece ücret politikaları üzerine çevirmiş bulunuyoruz. Her şeyden önce, insan olduğumuzu unutmamamız gerekir. Uzun bir süredir, bu meydanlarda, taşeronluktan, işçinin sömürülmesinden söz ediyoruz. Evet, maalesef... Ama taşeronluk yasası çıkarken bunun mücadelesinin verilmesi gerekirdi. Şimdi haklarınızı geri almak için uğraşıyoruz. Ama almanız çok zor. Gerçekten alamazsınız. İçinde bulunduğumuz ortamda, taşeron işçiliğin kaldırılması, bana göre, köleliğin kaldırılması çok kolay değil. Sendikal hareket, örgütlülük, bu ülkede çok kolay kazanılmadı. Bu kazanılan hakları, Çeşme meydanında toplanarak, 500-600 işçimizle geri alabilmek çok kolay değil. Taşeron işçiliğin kaldırılması talebini haykırmanız gerekir. Örgütlülüğümüzü devam ettirmek zorundayız. Bizler Belediye olarak, Belediye Başkanı olarak, Çeşme halkının verdiği yetkiye dayanarak, ücretlerle, sosyal haklarla, sendikalaşmayla ilgili önünüzü açmaya çalışıyoruz. Ama bu yeterli değil. Sivil toplum örgütleri ile birlikte öyle bir tek ses olmalıyız ki, bütün taleplerimizi ifade ederken sesimiz gür çıkabilmeli" diye konuştu.
"Taşeronluğa karşı örgütlü gücümüzle mücadele edeceğiz"
DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası 4 Nolu Şube Çeşme İşyeri Temsilcisi Uğur Boztepe de yaptığı konuşmada, 1 Mayıs'ın, işçilerin uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olduğunu vurgulayarak, "1 Mayıs, bugün bizler için çok daha fazla önem taşıyor. Bugün, taşeron işçilerimizin kadro talebini dile getirmemiz gerekiyor. Hükümet, taşeron işçileri uzun süredir kadro vaadi ile oyalıyor. Biz, boş vaadlere kanmıyoruz. Taşeron şirket işçisi olarak değil, kadrolu, güvenceli çalışmak için örgütlü gücümüzle mücadele edeceğiz. Taşeronluk uygulaması başta olmak üzere, güvencesizliğe, işsizliğe, kıdem tazminatının fona devredilmesine, uzun çalışma sürelerine, sefalet ücretine, iş cinayetlerine karşı 1 Mayıs'ta alanlardayız. Güvenceli işe, iş başında sağlığımıza ve işyerimizde güvenliğimize, sendikal haklarımızı ve sendikal örgütlülüğümüzü savunarak kavuşacağız. Bizler adına kimsenin karar vermesine izin vermeyeceğiz. Üreten bizi, yöneten de biz olacağız" şeklinde konuştu.
CHP İlçe Örgütü adına bir konuşma yapan İlçe Başkanı Ekrem Oran, şöyle dedi; "1 Mayıs, Emek ve Dayanışma Günü'nüzü kutluyorum. CHP olarak, dün olduğu gibi bugün de ve daima, emekten yana, emekçiden yana, hakça bölüşen bir düzen için mücadele etmeye devam edeceğiz. Ben diyorum ki, kaçak saraylar onlarınsa, alanlar da bizimdir. Bayramınız kutlu olsun" dedi.
1 Mayıs kutlamasına katılanlar, konuşmaların ardından Atatürk Anıtı'nın önünde toplu fotoğraf çektirdikten sonra, otobüslerle İzmir Gündoğdu Meydanı'ndaki kutlamalara katılmak için hareket ettiler.