CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, 16 Nisan’da yapılacak referandumda ‘Hayır’ oyu kullanacakları terörle eşleştirmenin yapılabilecek en büyük ahlaksızlık olduğunu belirterek, “Diyelim hayır oyları daha çok çıktı. Oy veren bu insanları hapse mi atacaksınız?” dedi.
İzmir’in kalbi Konak, 16 Nisan’da yapılacak anayasa değişikliği referandumu öncesi önemli bir panele ev sahipliği yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz ile Toros Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Özer’in konuşmacı olarak katıldığı ‘Dış Politika Açmazında Başkanlık Tartışmaları’ adlı panelin yönlendiriciliğini CHP Parti Meclis Üyesi Prof. Dr. Özkan Yıldız üstlendi. Konak Belediyesi Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi Avni Anıl Sahnesi’nde gerçekleştirilen etkinliği Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır ve CHP Konak İlçe Başkanı Şakir Başak’ın da aralarında yer aldığı çok sayıda davetli izledi.
SIFIR SORUNDU, SIRF SORUN OLDU
16 Nisan'da yapılacak referandumuna ilişkin tespit ve düşüncelerin dile getirildiği panelin açılış konuşmasını Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş yaptı. Ev sahipliğini üstlendikleri panelle anayasa tartışmalarına farklı bir perspektiften bakmak istediklerini vurgulayan Başkan Pekdaş, “Ülkemiz bir savaşın içinde ve bunun mağduriyetini hepimiz yaşıyoruz. Komşularla sıfır sorun politikasından, komşularla sırf sorun politikasına döndük. OHAL süreci yaşıyoruz ve bunun yanı sıra Kanun Hükmünde Kararnamelerle anti demokratik bir ortam oluşturuluyor. Böylesi kötü durumlar bize Anayasa tartışmalarını özgürce yapabilme ortamını maalesef sağlayamadı. Medyada iktidar egemenliği var. Bu durumda biz de bir olup kendi değerlendirmemizi kendimiz yapalım dedik ve bugün bir araya geldik" diye konuştu.
MUHALEFET KORKUTULUYOR
Panelde konuşan Prof. Dr. Ahmet Özer ise, 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi sonrası AKP’nin toplumu sosyolojik olarak farklı ortamlara kaydırdığını belirterek, “Türkiye’de insanlar korku sarmalına kapıldı. Toplumsal sorunlara tepkilerini bile dile getirmekten çekinir hale geldik. 'Ülkemiz büyüyecek, vesayet sona erecek ve istikrar sürecek' diyorlar ama bunların hepsi boş laf… Eğer başkanlık sistemi gelirse tek adam yönetimi gelir ve biz çok daha kötü şeyler yaşarız” dedi.
HAYIR DİYENLERİ HAPSE Mİ ATACAKSINIZ?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz ise 15 Temmuz sonrası Türkiye’de demokrasinin normalleşmesi için adımlar atılması gerekirken, AKP’nin siyasi dikta peşine düştüğünü söyledi. İktidarın mağdur edebiyatı yaparak halka ikiyüzlü davrandığını savunan Yılmaz, "Hayır oyu verecek insanları terörle eş koşmak bu insanlara yapılabilecek en büyük ahlaksızlıktır. Diyelim hayır oyları daha çok çıktı. Bu insanları hapse mi atacaksınız?” diye konuştu.
CANIMIZ DEMOKRASİYE FEDA OLSUN
“Bıçak kemiğe dayandı. Bu sistem kabul edilirse geri dönüşü olmayan bir yola gireriz” diyerek endişelerini dile getiren Yılmaz, 16 Nisan’da yapılacak oylamanın demokratik kazanımları sıfır olan bir girişim olduğunu söyledi. Avrupa Konseyi’nin anayasa reformlarını incelemekle görevli kurumu Venedik Komisyonu’nun, Türkiye’nin tek adam rejimine sürüklendiği, ülkenin otoriter bir rejimi engelleyecek tüm mekanizmalardan yoksun olduğunu belirten raporuna vurgu yapan Yılmaz, “Feriştahı gelse korkmuyoruz. Vereceğimiz bir canımız kaldı onu da demokrasi uğruna sandıkta vermeye hazırız” diye konuştu.
ALİYEV GÖZÜMÜZÜ AÇTI
Geçmişte tek adam heveslisi ülkelerin sonunun hep felaket olduğuna dikkat çekti. Libya Lideri Kaddafi ve Irak’ın idam edilen Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’i örnek gösteren Yılmaz, “Kaddafi Libya’da her şeye egemendi. Arap Baharı rejimi olunca ezilerek öldürüldü. Bunun sonucunda Kaddafi’ye ait her şey gitti. Çünkü tek adamdı. Saddam Hüseyin de tek adam olduğu için ölümünden sonra tıpkı Kaddafi gibi ona ait hiçbir şey kalmamıştı. Ayrıca bu ülkelerin şu anki durumları çok kötü. Bu arada İlham Aliyev’e eşini cumhurbaşkanlığı yardımcısı yaparak gözümüzü açtığı için çok teşekkür ediyorum” dedi.
BAŞKANLIK SİSTEMİ BİZİ FELAKETE GÖTÜRÜR
Oylanacak sistemin Türkiye'yi felakete götüreceğini de savunan Öztürk, “Cumhurbaşkanı parlamentoyu ve yargıyı istediği gibi yönetecek. Bu bir ülkeye ilerleme şansı vermez. Bütün bürokratları ve bakanları tek kişi atayacak. Yani Cumhurbaşkanının havarileri olacak. Bununun yanı sıra ulusal güvenliğimizi belirleyebilecek ve askerimizi olası bir savaşa götürme yetkisine sahip olacak. 10 şapkası olacak, her şeyi o belirleyecek. Bu bir çuvalı iki elimizle yırtmak demektir. 53 İslam ülkesi içinde tek laik ve demokratik ülkeyiz. Tunus’ta daha önce İslamcı bir parti iktidara geldi. Sonrasında iç meseleler çıkınca Tunuslular laikliğin önemli olduğunu anladılar. Biz bunların bilincinde olduğumuz için 16 Nisan’da hayır diyoruz” diyerek konuşmasını bitirdi. Panelin sonunda Öztürk, Özer ve Yıldız izleyicilerin sorularını da yanıtladı.