TBMM KİT Üst Komisyonu Toplantısı’nda ESK’nın 2017-2018 yılı bilanço ve hesapları görüşüldü. Toplantıda söz alan AK Parti Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman ve AK Parti Van Milletvekili İrfan Kartal Et ve Süt Kurumu’nun kendi illerine de yatırım yapmasını istedi. İktidar milletvekillerinin Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Osman Uzun’dan bu yönde bir istekte bulunması muhalefetteki milletvekillerini güldürdü.
İktidarın talep eden değil icraat yapan tarafta olduğunu hatırlatan CHP KİT Komisyonu Grup Sözcüsü Atila Sertel, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile birlikte milletvekilleri olarak bakanları Meclis’te göremez olduk. Bizim görmediğimiz gibi AKP’li vekiller de görmüyor, ulaşamıyor. Eskiden ilimizle ilgili talepleri çoğunluğu Meclis’in içinden seçilen ve Meclis’e gelen bakanlara direkt olarak iletiyorduk. Kimi çözüme kavuşuyordu kimi çözülmüyordu ancak yüz yüze bir diyalog yakalıyorduk. Bu sistem de böyle bir şey mümkün değil. İktidarın milletvekilleri dahi bakanlara ulaşamıyor ve taleplerini toplantılarda dile getiriyor. Bozuk başlayan sistem bozuk devam ediyor. İşler yürümüyor” dedi.
İTHALAT DA FİYATLAR DA ARTTI
Konuşmasında hükümetin hayvancılık politikasını da eleştiren Sertel, 2010 yılından günümüze kadar 6 milyar dolarlık canlı sığır ve karkas et ithal edildiğini söyledi. Et fiyatlarını düşürme gerekçesiyle yapılan bu ithalatın fiyatların düşmesine önemli bir etkisinin olmadığının altını çizen Atila Sertel, ithalatın yerli üreticiyi bitirdiğini vurguladı. Almanya’da asgari ücretli birinin bir aylık maaşı ile 204 kilogram et alabildiğini ifade eden CHP İzmir Milletvekili Sertel, Türkiye’de ise asgari ücretlinin bir aylık maaşı ile ancak 36 kilogram et alabildiğini anlattı. Sertel, “Ne yazıkki halkımız eti ancak kasap vitrininde görebiliyor” dedi.
İZMİR’DEN ÖRNEK VERDİ
Süt üreticisinin sorunlarına da değinen Atila Sertel, İzmir’de başlatılan ve yeni dönemde İstanbul’da da uygulanmaya konulan çocuklara süt dağıtım projesinden de örnek vererek bu projenin Türkiye geneline yayılması gerektiğini söyledi. Sertel, özetle şunları söyledi:
“Üretici kooperatiflerinden alımını yaptığı sağlıklı sütleri 2005 yılında İzmir'de 240 okulda 210 bin çocuğa başarıyla ulaştıran İzmir Büyükşehir Belediyesi Türkiye’ye örnek oldu. İktidar o dönem bu projeyi aldı ve tüm okullara yaygınlaştırdı. Sonra sütler bozuk çıkınca durduruldu. Aynı İzmir Büyükşehir Belediyesi 2012 yılında bu kez minikler için Süt Kuzusu Projesi'ni hayata geçirdi. Bu proje ile 1-5 yaşları arasındaki tüm çocuklara ayda 8 litre süt dağıtılıyor. Bugüne kadar 427 bin 412 çocuğa 87 milyon 200 litre süt dağıtıldı. Üreticiden 315 milyon liralık alım yapıldı. Bu projenin İzmir’deki süt üretimine yansıması ise yüzde 440 oldu. Eğer ülkemizde hayvancılık gelişsin, üretim artsın istiyorsak bu ve benzeri projeleri devlet politikası olarak Türkiye geneline yaymamız gerek. Parti ayrımı gözetmeksizin bu yöntemin İzmir’den örnek alınarak tüm yerel yönetimlerce başlatılmasının ve hükümetçe desteklenmesinin hayvancılığa çok büyük yararı olacaktır.”