Bu yıl beşincisi düzenlenen Uluslararası Çeşme Open Satranç Turnuvası'nın ilk ikisine, başka turnuvalarına denk geldiği için katılamadığını ifade eden Betül Cemre Yıldız, "Üçüncüsünden bu yana katılıyorum. Kendi açımdan üç turnuvanın da başarılı geçtiğini söyleyebilirim. Geçen sene birinciliği paylaşıp üçüncü oldum. Benim için büyük bir başarıydı. Bu yıl pek iyi gitmiyor, ama belli olmaz. Son üç turumuz var. Peş peşe kazanınca başlara çıkabiliyoruz" diye konuştu.
"Organizasyonu kesinlikle başarılı buluyorum"
Turnuva programlarının bir sene önceden yapıldığı belirten Yıldız, "Yurt dışında başka Open Turnuvaları da oluyor. Ben kesinlikle Çeşme Open Turnuvası dışında başka turnuvalara katılmak istemiyorum. İlk iki Çeşme Open Turnuvasına katılamamıştım, ama katılmaya başladıktan sonra, İzmirli olmam nedeniyle de, Çeşme Open Turnuvası benim öncelikli tercihim oldu. Organizasyonu kesinlikle başarılı buluyorum. Başka bir engel olmadığı sürece bundan sonraki turnuvalara da katılacağım. Benim görüşüme göre Türkiye'deki en başarılı turnuva diyebilirim" diyerek Uluslararası Çeşme Open Satranç Turnuvası hakkındaki görüşlerini dile getirdi.
"Kimseye söylemeden kursa yazıldım"
Satranca 9 yaşındayken başladığını ifade eden Betül Cemre Yıldız, "İki ağabeyim de evde sık sık satranç oynuyorlardı. Satrancı onları izleyerek öğrendim. Ben küçük olduğum için benimle fazla ilgilenmiyorlardı. Onlar oynarken taşların hareketlerini öğrenmeye başladım. Öğrendikten sonra ağabeylerimle oynamak istediğimde benimle oynamadılar. Bana, 'Sen küçüksün, bilemezsin, seninle mi oynayacağız' dediler. Ben de çok üzülmüştüm. Daha sonra okulumda hafta sonu kursları açıldı. Ben de hiç kimseye söylemeden satranca yazıldım. Kurslar başlarken aileme satranca yazıldığımı söyleyerek, ücretini ödemelerini istedim. Önce çok şaşırdılar. Bir kız çocuğunun satranç oynamak istemesi, gidip kursa yazılması o dönem için şaşılacak bir şeydi. Satranç öğretmenim Abdullah İlhan'dı. İzmir'deki birçok satranççıyı o yetiştirdi. Çok sayıda şampiyon çıkarmıştı. Hocamın O olması benim için büyük şanstı" diye anlattı.
"Piyon yerine silgi koyuyordum"
Kursa başladıktan bir ay sonra İzmir 10 yaş altı kızlar şampiyonasına katılacağını, ama babasının katılmasını istemediğini söyleyen Yıldız, "Satranca yeni başladığım için kaybederim, üzülürüm diye düşündü. Ama Abdullah hocam katılmam için çok ısrar etti. Hocamın ısrarıyla, 1998 yılında, ilk defa turnuvaya katıldım. Benim küçük bir satranç tahtam vardı. Taşları eksikti. Piyon yerine silgi koyuyordum. Turnuvaya gidince, satranç takımlarını, satranç saatlerini görünce çok şaşırmıştım. İlk defa görmüştüm. Turnuvada yedi maç yaptık. O dönemde az kız satranççı vardı. Yedi maçın hepsini kazanarak İzmir şampiyonu oldum. Babam ilk maçıma, kaybederim, üzülürüm diye gelmedi. Üzüldüğümü görmek istememişti. İlk maçımı kazandıktan sonra babam bütün maçlarımı izledi. Ben kazandıkça çok şaşırdı. Ama Abdullah hocam kazanacağımdan çok emindi" diyerek ilk şampiyonluğunu anlattı.
"11 yaşında Olimpiyatlara katıldım"
İzmir şampiyonu olduktan iki ay sonra da Türkiye Şampiyonası'na gittiğini söyleyen Betül Cemre Yıldız, "Şampiyonada Türkiye sekizincisi oldum. Benim için iyi bir başarıydı. Orada 'Seneye Türkiye Şampiyonu olacağım' diye hedef koydum. Oldukça yoğun çalışmaya başladık. Bir senelik çalışma programı yaptık. Yoğun çalışma temposunun sonucunda hedefime ulaşarak, 1999 yılında Türkiye Şampiyonu oldum. Şampiyon olduğum için İspanya'da, 10 Yaş Altı Dünya Şampiyonası'na katıldım. Orada da dünya onüçüncüsü oldum. Benim için büyük başarıydı. 2000 yılında, satranç olimpiyatları İstanbul'da yapılacaktı. Ben de yaş sınırı olmadan yapılan Türkiye Büyükler Şampiyonası'na katıldım. Orada da ikinci oldum. 11 yaşındayken Türkiye ikincisi olmak benim için büyük başarıydı. Böylece Olimpiyatlara katılma hakkı elde ettim. En küçük sporcu olmuştum" diyerek başarıların gelişinden söz etti.
"2011 yılında ilk Kadın Büyük Usta oldum"
Satrançta ünvanları kazanışını da anlatan Yıldız, "2003 yılında Kadın FIDE Ustası ünvanını kazandım. 2004 yılında Kadın Uluslararası Usta, ardından da 2011 yılı sonunda Kadın Büyük Usta ünvanını kazandım. Şimdi de genel kategoride olan ünvanları kazanmaya çalışıyorum. Şu anda Türkiye'de Kadın Büyük Usta olarak iki kişiyiz. Bir de Rus Kadın Büyük Usta var. O da Türkiye geldiğinde üç kişi olacağız. Ünvanı Türkiye'de ilk kazanan ben oldum. Bneden bir hafta sonra da Kübra Öztürk Kadın Büyük Usta oldu. Kübra ile İspanya'daki Dünya Şampiyonası'na da beraber katılmıştık. Orada çok iyi arkadaş olduk. Şimdi de çok yakın arkadaşız. Ünvanların dışında 2007 yılında Dünya 18 Yaş Altı'nda bronz madalya kazandım. 2009 yılında Dünya 20 Yaş Altı Gençler Şampiyonası'nda kadınlar kategorisinde yine bronz madalya kazandım. 2012 Olimpiyatları İstanbul'da yapıldı. Olimpiyatlarda, ikinci masada bronz madalya kazandım" diyerek elde ettiği başarıları anlattı.