İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 21 Haziran günü İzmir tarihinin en büyük mitinginin gerçekleştirildiğini belirterek, tüm Türkiye'yi birleştirmek amacıyla yola çıkan Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanı olacağına inandığını söyledi. 2014 yılına kadar İzmir'e şaşı bakan AKP iktidarının o tarihteki yerel seçimden sonra artık hiç bakmadığını belirterek, "İzmir'i severek, isteyerek, gülerek, İzmir'i birleştirmek için bakmıyorsun ve yatırım yapmıyorsun. Biz Kadifekale’de 450 dönüm yeri heyelan bölgesi diye boşaltıp ağaç dikiyoruz. Siz Uzundere'de heyelan bölgesi olan yeri inşaata açıyorsunuz. Bu iki zihniyet arasındaki en belirgin farktır" diye konuştu.
24 Haziran Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi öncesinde Son Söz TV'nin canlı yayın konuğu olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı Muharrem İnce'nin İzmir'de yaptığı tarihi mitingi değerlendiren Başkan Aziz Kocaoğlu, "Biz İzmir’de tarihe geçecek en büyük mitingi Cumhuriyet mitingleri döneminde yaşamıştık. Dün Muharrem İnce Bey’in yaptığı miting Cumhuriyet mitinginin çok ama çok fevkindeydi. Onu en az ikiye katlamıştı. Tahminler 2,5- 3 milyon civarında İzmirlinin geldiği yönünde. İzmir'in nüfusunun 4 milyon 250 bin olduğunu düşününce, bütün İzmir oradaydı diyebiliriz. İzmir'in nasıl bir duruş sergilediğini, umudu gördüğünde nasıl ayağa kalktığını ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 'Her yer İzmir gibi olsun', 'Güneş İzmir’den doğacak' sloganlarının çok kısa zamanda gerçekleşeceğini 21 Haziran mitingi Türkiye’ye ilan etti" diye konuştu.
Korku imparatorluğu yıkıldı
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, tüm Türkiye'yi birleştirmek amacıyla yola çıkan Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanı olacağına inandığını belirterek şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanı adayımız Muharrem İnce Bey çok açık ve net polemiğe neden olmayacak şekilde yapacaklarını anlattı. Nasıl bir Cumhurbaşkanı olacağını anlattı. Tüm Türkiye'yi birleştirmek amacıyla yola çıkacağını, her partiden Cumhurbaşkanı yardımcıları atayacağını söyledi. Bu şunu gösteriyor: 24 Haziran’dan ve 8 Temmuz’dan sonra Türkiye bir daha eski Türkiye olmayacak. Burada en önemli sıçrama, bu kampanyanın en önemli başarısı korku imparatorluğunun yıkılmasıdır. Anadolu’da bir laf vardır; çocuğu zorla da ödü yırtılsın derler. Türkiye'nin ödü yırtıldı. Bundan sonra koşullar ne olursa olsun, bu ülkede bir daha iktidardan korkma süreci yaşanmayacaktır. En büyük başarısı da budur."
İzmir'e söyleyecek bir şeyleri kalmadı
Seçim sürecinde sahaya inerek aktif bir şekilde çalıştığı yönündeki değerlendirmelere de açıklık getiren Başkan Aziz Kocaoğlu, şunları dile getirdi:
"AKP başından beri İzmir'e şaşı bakıyordu. 2014 yılındaki yerel seçimden sonra ise artık şaşı da bakmıyor, hiç bakmıyor. Söyleyecek bir şeyi de kalmadı. 35 proje demişsin 9’unu yaptım, yapıyorum dedin. Havaalanını büyüttüm diyor, yap- işlet-devret yöntemiyle büyüttün. Yatırımın parasını 20 – 30 sene aralığında erteledin. Hastane yapacaksın, Şehir Hastanesi'nden daha kaliteli, kentteki en eski oturmuş hastane olan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ni çökertiyorsun. 4 kilometre öbür tarafına, dağın tepesine, orman arazisine, Hazine arazisine, daha önce ağaçlandırılan alana hastane yapıyorsun. Niye yapıyorsun? Yap- işlet-devretle yapıp, hasta garantisi veriyorsun. Devletin kullanacağı hastaneyi, devletin arsasına niye yap işlet devretle yaptırıyorsun? Bir de krediye garantör oluyorsun. Türkiye Cumhuriyeti hazinesi gidip dünyadan para bulduğunda libor artı 1. 1.5 ile buluyorsa, özel sektör bunu 3 – 4 civarında bulabiliyor. Bir defa krediyi pahalı alıyorsun.
Niye Ege Üniversitesi'ni atıl hale getiriyorsun oturmuş bir sistem var. Dev bir hastane. Buradaki amaç ne, milletin bunu sorgulaması lazım. Bu yap işlet devretler niye yapılıyor. Hastanede yapılmaz ama bazı konularda yapılır. Bu yap işlet devretlerin yarın elektrik gibi, su gibi, enerji gibi konularda başımıza ne gibi problemler açacağını hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Çeşme ve Alaçatı'nın su işletmesi 20 – 25 yıl önce bir Fransız firmasına verilmişti. Sonra bize devredildi. Altyapı perişan olmuş durumdaydı. Şimdi Çeşme’nin bütün altyapısını değiştiriyoruz. Sadece su şebekesi 250 milyon- 300 milyon lira tutuyor. İşte size özelleştirme. Yap- işlet- devret karşılığında karını almış gitmiş. İzmir de suyun tonu 1 lirayken çeşmede suyun tonu 5 liraydı. Maksimum karını aldı gitti. Bize yatırım yapmak kaldı. Şimdi bu turizm bölgemizde arıtma ana şebekesin i yeniliyoruz, tüm tesisatı yeniliyoruz. 300 – 400 milyon lira para harcayacağız Çeşme'ye."
Heyelan bölgesinde kentsel dönüşüm mü olur?
Kentsel dönüşümle ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarının uzun sürdüğü yönündeki eleştirilere de yanıt veren Başkan Kocaooğlu, AK Parti’nin İzmir’de bir binalık bile kentsel dönüşüm yapmadığına işaret etti. Yenitepe denilen Fuar Alanı’nın karşısındaki yeri heyelan tepesi olarak nitelendiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, şunları söyledi.
“Orası boş arazi. TOKİ’nin hazineden alıp bina yapıp satmasından başka bir şey değil. Plansız araziye; heyelan bölgesine yeni bir jeoloji raporu alarak riskli alandan önlemli alana çevirerek o dev binaları oraya dikiyorlar. Yazık millete! Heyelan bölgesini harekete hazırlıyorlar. Şimdi güya istinat duvarları yapıyorlar. İşin ne olduğunu biliyorlar. Bu bölgede afet olur mu olmaz mı diye soruyorsunuz. Ben afet konusunda ne öyle bir şey dilerim ne isterim ne de böyle büyük laf ederim. Burası 40 küsur senedir heyelan bölgesi ve riskli alan. Biz Kadifekale’de 450 dönüm yeri heyelan bölgesi diye boşaltıp ağaç dikiyoruz. Siz heyelan bölgesi olan yeri inşaata açıyorsunuz. Bu iki zihniyet arasındaki en belirgin farktır. Oraya inşaat yapılmaması gerekiyor. Hadi yaptın diyelim yanlı ş ya bunu da kentsel dönüşüm şemsiyesi altında yapıyorsun. 541 hektar alanda bakanlığın yaptığı iş yürümeyecek bir iştir. Yapılamayacak bir iştir. Oradaki vatandaşı mağdur etmekten başka bir şey değildir. Zaten vatandaşımız da bakanlığın yapmasını istemiyor; bunu açıkça söylüyor. Ayrıca vatandaşın hakkını koruyacak bir sistem getirilmesi, izale-i şuyu davalarıyla vatandaşların mağdur olmasının önlenmesi gerekiyor.”
Türkiye’de kentsel dönüşümde tekiz
İnsanların kerpiç evlerini yıkıp tuğladan ev yaptığını bunun adına da kentsel dönüşüm dediğinin altını çizen Başkan Kocaoğlu, “Bu kentsel dönüşüm değil. Hazine arazisine bina yap bir tane gecekonduyu yıkıp oraya taşıma. Bu kentsel dönüşüm değil rantsal dönüşümdür. Kentsel dönüşüm depreme dayanıksız, riskli yapıları dönüştürerek etrafında spor alanları, eğitim alanları, parklar ve yaşanabilecek bir alan yaratmaktır. Efendim ‘Belediyeler kentsel dönüşüm konusunda sınıfta kaldı. Efendim soğuk bakıyorlar’ diyor Başbakan ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Türkiye’de iddia ediyorum kentsel dönüşümü kuralıyla, adil, vatandaşı mağdur etmeden, herkesin hakkını vererek yapan bir Allah’ın kulu yok. Ne hükümet, ne bakanl ık ne de belediye var. Biz bunu oturup günlerce saatlerce çalışarak ‘geç olsun, güç olmasın, kimse mağdur olmasın’ diye bir oya gibi işleyerek sistem kurduk. Bizim kentsel dönüşüm uygulamalarımızda yüzde 100 mutabakat var” diye konuştu.
Bereket kredimiz, itibarımız var
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacak Uzundere, Aktepe ve Emrez bölgelerindeki kentsel dönüşüm projelerinin ilerlemediği, Bakanlık tarafından Temmuz ayında süresi dolduğu için Büyükşehir Belediyesi’nin elinden alınacağı yönündeki ifadelere ilişkin soruya da yanıt veren Başkan Kocaoğlu, konuyla ilgili şunları aktardı:
“Aklın ve bilimin öngördüğü kentsel dönüşüm bir de kentsel dönüşüm şemsiyesi adı altında rant yaratmak var. Evet biz rant yaratamıyoruz; yaratmak da istemiyoruz. Hazine arazisine bina yapıp satmak kentsel dönüşüm mü? Bunu müteahhit de yapıyor bunu. Bu bakanlığın yapacağı iş değil. İller Bankası’nın bu işlere başlaması külliyen yanlıştır. İller Bankası belediyelere finans desteği için kurulmuştur. Benim dönemimde kanun gereği 500 milyon lira civarında para yatırılmıştır ancak İzmir’e bir kuruş verilmemiştir. Kredi istedik verilmedi. En son bir banka beni geldi buldu. 110 milyon Euro, 1. 34 faizden bir kredi var. ‘Biz bunu İller Bankası’na verdik. İller Bankası size kullandırır’ dediler. Biz de İller Bankası’na yazı ya zdık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Binali Bey’e bağlı. Söyledim. Söyledim oğlu söyledim. Kapı duvar. ‘Biz bunu kentsel dönüşümde kullanacağız’ dediler. O bankaya gittik. Onlar da bize krediyi alt yapı için verdiklerini kentsel dönüşümde kullanılamayacağını söylediler. Baktım ki vermiyorlar yüzde 4 faizle kredi buldum. Bereket kredimiz var. Ya itibarımız olmasa, parayı bulamazsak ne yapacağız? Hizmet edemeyeceğiz”. Başkan Kocaoğlu, Uzundere’de başladıkları kentsel dönüşüm uygulamasının üçüncü etabının kuralarını çektiklerini, Örnekköy’de birinci etabın ihalesini yaptıklarını hatırlatarak, “Bir gün herkesin kentsel dönüşümün ne olduğunu, nasıl yapıldığını İzmir Büyükşehir Belediyesi örneğinden göreceklerinin altını çi zen Başkan Kocaoğlu, Uzundere projesinin 5- 6 yıl sürdüğünü ancak şimdi daha ilk projeni binaları bitmeden diğer bölgelerdeki kentsel dönüşüm uygulamaları için 4 ihaleye daha çıktık. Hızla ilerliyoruz. Bu katlanarak gidecek” şeklinde konuştu.
İmar Barışı'nın koşulları belli
İmar Barışı Yasası'nın çıkarılmasını 8 – 10 yıldır söylediğine dikkat çeken Başkan Aziz Kocaoğlu şunları kaydetti:
"Ama benim bir şartım var. Türkiye'nin uydudan hava fotoğrafını çek, bu milat de. Ona af çıkar, onların hepsi düzelsin, ondan sonra 3 – 6 ayda bir çek fotoğrafı gönder belediyeye. Oturma ruhsatını getir, yoksa bütün sorumluluk sende. Ben burada bu fotoğrafı görüyorum, bunun hesabı sana sorulacak de! Herkes top yuvarlıyor. Baştan tedbir al, bak bakalım imar affı bir daha gerekiyor mu. Ben vergimi namusumla ödüyorum bana bir şey yok, ödemeyenlere af… Ödeyenlere de bari teşvik etmek için bir şey yap."
Ver 5 milyar lira İzmir'i şaha kaldırayım
Başkan Aziz Kocaoğlu, iktidar kanadından İzmir'e yaptıkları yatırımlara ilişkin sürekli çelişkili açıklamalar gelmesini de değerlendirdi. 66 milyar ile 77 milyar lira arasında rakamların telaffuz edildiğine dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti senede 60 milyar lira yatırım yapıyor, hepsini buraya mı yapıyor? Ver bana 5 milyar lira para, ben İzmir'i şaha kaldırırım. Bir sürü projem var, onları daha çok hızlandıracağım. Biz yatırım rakamlarını konuşuyoruz. Maksimum 16 milyar lira. Eshot'a aldığımız mazotu, işçiye verdiğimiz parayı yatırım mı sayacağız. O zaman ben de 90 milyar liradan söz ederim. Yatırım mefhumunda bir karmaşa var" diye konuştu.
Çandarlı Limanı ne oldu?
Körfez geçiş projesine başından beri karşı olmadığını belirtmesine rağmen, bu konuda farklı yorumlar yapıldığını belirten Başkan Aziz Kocaoğlu, "Çandarlı Limanı'ndan hiç bahsediyorlar mı? Millet balık tutuyor orada. Petkim'e çok büyük bir liman izni verdiler, o izni verenler oranın çalışma iznini de veriyor. Nasıl anlaşma yaptılar bilemiyoruz. 8500 yıllık bu kent liman sayesinde varlığını sürdürmüştür. İzmir Limanı birden tu kaka oldu."
Şeytan işe karışmazsa ihalelerde problem olmaz
Başbakan Binali Yıldırım’ın Sabuncubeli Tüneli açılışının ardından söylediği, “Sabuncubeli Tüneli senin sahile yaptığın tramvayın bedelinin yarısı kadar” sözlerine de cevap veren Başkan Kocaoğlu, “Adrese teslim ihale yapmıyoruz. Bizim Homeros Bulvarı’nı otogara bağlamak için yapacağımız tünel 2.5 kilometre. İhalesine yeni çıktık. 110 milyon liraya mal olacak. Arada dağlar kadar fark var. Hem Karşıyaka hem Konak tramvayı 21 kilometre çekerler dahil 392 milyon lira. Antalya yapmış çeker yok 630 milyon lira. Açık ihale yapıyoruz. Metro çekerlerini Çinli firmaya ihale ettik. Firmaları yarıştırdık 58 milyon Euro kar ettik. İhalelerde şeytan işe karışmazsa, ihaleler dü zgün yapılırsa bir problem yok. Metro inşaatına bir firma 1 milyon, diğer firma 1 milyar 300 milyon fiyat verdi. Firmaları yarıştırırsan bu sonuçları alırsın”
Başbakandan randevu talebim 100’ü geçti
“İzmir’in sorunları ile ilgili Başbakan Binali Yıldırım ile görüşebilir musunuz?” sorusuna da yanıt veren Başkan Kocaoğlu, şunları aktardı:
“Sayın Başbakanı karşılamaya ve uğurlamaya gidiyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin işleri koridorda konuşulmaz. Randevu taleplerimiz 100’ü geçti. Baktık bir ses yok; vazgeçtik. ‘Ulaştırma Bakanı muhatabın biziz, Başbakan değil’ diyor. Kültür Bakanlığı’na, Çevre Bakanlığı’na gittim; Sayın Başbakanla görüştünüz mü? İzmir’in bütün sorunlarına Binali Bey bakıyor, oturun bir kahve için gidin” diyorlar. Ben kahve de içmiyorum. Kalktım gittim. Kaç tane bakan saydım ‘hepsi Başbakanın haberi var mı görüştün mü’ dedi. Pazar günü Başbakanlık kurumu bitiyor. Biz saygıda da kusur etmiyoruz. Karşılamalara gideceğiz. Benim başbakanım, cumhurbaşkanım. Oy vermemiş olabilirim ama onun mevkiini bu değiştirmiyor. Demo krasi varsa tabi ki savunacağım. Hem yurtdışında hem de ziyarete gelen büyükelçilere aslan gibi savunuyorum. Benim aldığım devlet terbiyesi bu.”
Bizde ötekileştirme yok
Belediyelere eşit hizmet götürdüğünü, ayrımcılık yapmadığını buna Menderes Belediyesi’nin de dahil olduğunu belirten Başkan Kocaoğlu, Menderes’e Fen Lisesi yaptıklarını, Özdere Meydan düzenlemesi işinin yüzde 80’nini, sahil düzenlemesi işinin de yüzde 50’sini İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığının altını çizdi. Bülent Soylu döneminde Menderes Belediyesi'ne yönelik hiçbir ayrımın yapılmadığına dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, şunları söyledi:
“Yapılmayan işler Büyükşehir’in. Yapılanlar kendilerinin. Ben gittiğim yerlerde aleyhine konuşmuyorum. Bakanlıklar, belediyeler etle tırnaktır birbirinden ayrılmaz. Bu AKP’den sonra böyle oldu. Biz de ötekileştirme düşmanlık yoktu. İzmir Büyükşehir Belediyesi - TCDD Selçuk’ta ortak iş yapıyor. Beni yuhalatıyorlar. Kimin olduğu da belli. 50 kere yapsalar 50 kere cevap veririm. İZBAN için 16 yıldır TCDD kaç para, İzmir Büyükşehir Belediyesi kaç para harcamış? Hat kirası bugün 25 milyon tutuyor. Bizden istenilen 50 milyon. İki katından fazla. Hiçbir yerde bu kadar iyi çalışan sistem yok. Gel sen beni toplama adamlarla yuhalattır. ‘Bu projenin anası da babası da benim. 14 yıldır başkanlık yapıyorsunuz. Adam olacaksınız’ dedim. Baktım Binali Bey de gülüyor. Suçsa suç, idamsa idam problem yok. Fuarın açılışında benzer bir şey olmuştu. Ben Nihat Ergün’ü yuhalatmadım. Engel oldum”.
İnciraltı'nda başka bir hesap var
Kentte sürekli tartışılan konular arasında olan İnciraltı bölgesinin imar planlarının düzenlenmesi özelinde konuşan Kocaoğlu, “İnciraltı’nda bu hükümetin başka bir hesabı var. Hesap nedir bilmiyorum ama yaşayıp göreceğiz. Yahu burayı planlayın. Taslak gönderdim örnek olsun diye. Büyükşehir Belediyesi’nin planlama yaklaşımını gönderdim. Daha yetkim olmayan yere ne göndereceğim?” dedi.