Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
Her pedal bir fidan
Her pedal bir fidan
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!

Atilla Köprülüoğlu

Kafa Tutan Asla Pes Etmemiş Bir Kadın Portresi; SUAT DERVİŞ
23 Temmuz 2020 Perşembe

Suat Derviş, Cumhuriyet döneminin ilk kadın gazetecilerindendir.

romanları da birçok yabancı dile çevrilmiş toplumcu gerçekçi yazardır.

1934-53 yılları arasında yirmi roman yazmış, yine yüzlerce röportaj yapmış, köşe yazıları, kadın ve güzellik yazıları kaleme almış, ayrıca pek çok gazetede çeşitli görevlerde çalışmıştır. 

"Fosforlu Cevriye’', en tanınmış  eseridir.

"Suat Derviş, 

kişisel özelliği olan ‘baş eğmezliğini’ Fosforlu Cevriye’de romanlaştırdı. 

İnsan onurunun en kötü koşullarda bile güvenilir kalan yanını gösterdi. Bu roman, onu tanımak için biri olanak.” 

(Sennur Sezer)

Sıkı muhaliftir...

Kadınların "toplumsal yaşantıda yer alıp kendisini ifade etmesine" büyük önem vermiştir.

Romanlarının çoğu bu temayı taşır. 

Suat Derviş’in o yıllardaki bazı eleştirilere yanıtıdır bir yazısından şu ifadeler. Ve feministliğine de işarettir; 

“Evet baylar. 

Ben kadınım, ben kadın olmaktan utanmıyorum. Eğer tabiat beni erkek de yaratmış olsaydı, ondan da utanmazdım. Benim için gaye erkek ya da kadın olmak değil; evvela insan olmaktır.”

Türkiye Devrimci Kadınlar Derneği’nin kuruluşunda da aktif rol oynar.

Çok istediği hatıralarını yazmaya başlasa da bir türlü tamamlayamamıştır.

Hatıratına başlık dahi seçmiştir;

 “Hayatımı Anlatıyorum: Çocukluğum, Meslek Hayatım, Çektiklerim"

Baskılar, soruşturmalar, mahkemeler, gözaltılar, mahkûmiyetlerle, sürgünlerle geçmiştir ömrü…

 

****

"Kırk senelik gazeteciyim. 1930 yılından beri İkdam, Cumhuriyet, Vatan, Son Posta başta olmak üzere İstanbul ve Ankara’nın bütün gazetelerinde çalıştım. Son senelere kadar geçimimi kalemimle (roman ve tercüme) sağlamaktaydım. 350 lira yetim maaşım dışında başka bir kaynaktan gelirim yoktur.

Son bir yıldır hızla gelişen bir göz hastalığı yüzünden artık çalışamaz duruma geldim. Bir gözüm hiç görmemektedir, öteki gözüm de her geçen gün zayıflamaktadır. Buradaki maddî ve diğer imkânlarımla gereken tedaviyi sağlamamın mümkün olmadığını takdir edersiniz.

Üç romanım Sovyetler Birliği’nde Rusçaya çevrildi ve yayınlandı: Fosforlu Cevriye, Ankara Mahpusu ve son çıkan Aşk Romanları[1]. İlkinin ve ikincisinin ikinci baskı telif hakkı, üçüncüsünün de ilk baskı telif hakkı orada birikmiş bulunmaktadır. Bu para oranın mevzuatınca dışarı ödenmemekte, buna karşılık biriken meblâğ, benim Sovyetler Birliği’nin en hazık göz doktorları tarafından tedavi edilmeme kâfi gelmektedir. Bu konuda, burada temas ettiğim konsolosluk yetkilileri bunun mümkün olduğunu ve kendi açılarından hiçbir engel bulunmadığını bildirdiler.

O taraftan bir engel yok ama, ya bu taraftan?

Bundan bir ay kadar önce pasaport için müracaat ettim. “Yirmi gün sonra gel,” dediler. Dedikleri gün tekrar müracaat ettim, bu sefer “On beş gün sonra gel,” dediler. Yani iş bugün git yarın gele döndü.

Anayasada yazılı seyahat hakkı, kör olup olmamam bu seyahate bağlı olmasına rağmen bana tanınmamaktadır. Ve bu açıkça yapılmakta, yirmi dört saatte sona erdirilmesi gereken bir işlem aylarca sürdürülmek istenmektedir.

Meselenin müspet bir sonuca bağlanması için konuyu ele almanızı bir eski gazeteci olarak meslek dayanışması adına sizden rica ediyorum.

İmza: Suat Derviş"

Kemal Biselman'a yazdığı  acılı günlerinin özeti mektuptur bu! 

 

****

Yazar Ayla Duru Karadağ, makalesinde onu söyle tanıtır;

"Berlin dönemi, gazeteciliği ve gazeteciliği bir aktivizme dönüştürmesi, az önce kısaca değindik ama altını çizmekte fayda var, mücadeleyi hayatının her alanına taşıması… Evinde devrimcileri saklaması, sokak insanlarıyla günler süren yazı dizileri haline getirdiği röportajlar yapması, sendikalar kurması ve yaşayan, capcanlı karakterler yarattığı öyküler yazması… Sonra Fransızcaya çevrilen ilk Türkçe kitabın yazarı olması. Üstelik sadece Fransızca da değil, Behçet Necatigil’e yazdığı mektupta ondan fazla dil sayıyor, hatta satış rakamlarını da veriyor bazılarının. Yani Suat Derviş şu an bile temas ettiğimiz, konuştuğumuz, çalıştığımız her ‘şey’de, her alanda, her zeminde, hem de o dönemde kendisini var etmeyi başarmış bir kadın!..

 

****

 

Nazım Hikmet, 1920’de “Gölgesi” adlı şiirini Suat Derviş’e ithafen yazar;

"Ağlasa da gizliyor gözlerinin yaşını

Bir kere eğemediğim bu kadının başını

Kaç kere sürükledi gururumu ölüme

Fırtınalar yaratan benim coşkun gönlüme

Cevapları öyle heyecansız ki onun,

Kaç kere iman ettim hiçliğine ruhunun

Kaç kere hissettim ki, yine bu gece gibi

Güzelliğin önünde dolup çarpmalı kalbi

Ne mehtabın aksine yelken açan bir sandal

Ne de ayaklarında kırılan ince bir dal

Onun taştan kalbini sevdaya koşturmuyor

Bir çiçeğin önünde bir dakika durmuyor

Dönüyoruz yine biz uzun bir gezintiden

Gönlümün elemini döküyorken ona ben

O bana kendisini gülerek naklediyor

Bilseniz mavi boncuk nasıl yaraştı diyor.

Ya bu kadın delidir yahut ben çıldırmışım

Ben ki birçok kereler kırılmışım, kırmışım

Ömrümde duymamıştım böyle derin bir acı;

Birden onun yüzüne haykırmak ihtiyacı

Alev alev tutuştu yangın gibi

Bir dakika kendimin olamadım sahibi

Hiç olmazsa hıncımı böyle alırım dedim,

Yola mağrur uzanan gölgesini çiğnedim!"

 Suat Derviş, Nazım'ın tek taraflı aşkına kayıtsızdır; “Nâzım, çocukluk arkadaşımdır. Ailece de görüştüğümüz büyük şairdir. Benim için yazdığını söylediği şiir ise gurumu okşamanın ötesinde bir şey ifade etmez!” 

 

****

Yaşamının son yılları hastalıklar, yalnızlık,  yoksulluk içindedir.

"O, yüreği kırık ve parasızdır, ama asla pes etmemiştir…"

Kafa tutan, mücadelesini bayraklaştırmış öncü kadın gazeteci-yazar olarak adını tarihe yazdırmıştır.

Suat Derviş...

Onu 48 yıl önce -bugün- yitirdik...

 

(Kaynakça: listelist, Liz Behmoaras, Suat Derviş Efsane Bir Kadın ve Dönemi)

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Sedat Kaya
Sedat Kaya
ÖĞRETMEN
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
"ÇEK LOKOMOTİFİ" ZATOPEK
Levent Donduran
Levent Donduran
İhtiyar gözyaşları…
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Benim kitap fuarlarım...
Esat Erçetingöz
Esat Erçetingöz
Alaçatı’da “Windfest 2024” rüzgarı esti
Okan Yüksel
Okan Yüksel
GÖZTEPE'NİN "KOCA KAPTANI" GÜRSEL AKSEL
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri