Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
Her pedal bir fidan
Her pedal bir fidan
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!

Atilla Köprülüoğlu

"11.PERON"
2 Ağustos 2020 Pazar

?12 işçi Köln’de bir pansiyonda kalıyorduk.

Bizim pansiyonun en yaşlısı Muharrem abinin okuma yazması yoktu.

Bir gün elinde mektupla geldi, ‘Yengen yollamıştır belki şunu bana okur musun Bayram?’ dedi. 

Bir kıyıya geçtik, mektubunu tane tane okudum. 

Yenge yollamıştı...

 

Hem dinledi, hem ağladı.

Birkaç gün sonra ‘Bir de cevap yazalım Bayram’ dedi.

Oturduk iki sayfa yazdık.

Gel zaman git zaman bu iş benim üstüme kaldı.

İki haftada bir mektup okuyup cevap yazıyorduk.

Artık aileden biri sayılırdım, her şeylerini biliyordum.

 

****

Son mektupta Muharrem abinin hanımı ‘Sağ olsun bizim komşunun kızı Gülizar ne zaman istesem sana mektup yazıyor’ diye not düşmüş.

Meğer yengenin de okuma yazması yokmuş, o da tanıdık birine yazdırıyormuş. Muharrem abi cevabi mektubunda şöyle yazdırdı:

‘Allah razı olsun bizim Bayram da beni kırmıyor, hem okuyor hem yazıyor.’

 

****

İşte her şey o günden sonra başladı.

Ben Muharrem abiden habersiz mektubun sonuna ‘Gülizar Hanım yazınız pek güzelmiş, okunması çok kolay’ minvalinde bir not düşünce o da bana bir şeyler yazdı.

 

****

 

O notlar zamanla çeyrek sayfa, hatta yarım sayfayı bulmaya başladı.

Tabi ne Muharrem abi, ne de yenge hanım bu durumdan haberdar.

Öyle öyle biz işi büyüttük. Gülizar ailesinden çekindiği için kendi ismine mektup yazamıyordum.

 

****

 

Muharrem abinin mektubunun bir kısmını kendime ayırıp öyle haberleşebiliyordum.

O da aynısını bana yapıyordu. Yani onların 'gurbet mektupları' bizim de 'aşk mektuplarımız' olmuştu aynı zamanda.

 

****

Çok vakit geçmeden konuyu Muharrem abiye açtım.

‘Ulan Bayram ben bir söylüyorum sen üç yazıyordun meğer ondanmış’ dedi, gülüştük. 

 

****

Gülizar’ı istemeye gittik, dört ay içinde evlendik çok şükür. Ama o mektupları bize vermediler.

Aşk mektuplarımız onlarda kaldı.? 

 

****

Bu ilginç aşk öyküsü,

Gökhan Duman'ın 60'yıllarin başında den bu yana hangi Avrupa ülkesinde çalışırsa çalışsın, "Alamancı" diye ötekileştirilen, zaman zaman aşağılanan gurbetçilerimizin yaşanmış anılarını anlatan kitap "11.Peron"dan... 

Yazar sade Türkçesiyle kısa kısa bölümler halinde aktarmış gurbetçi öykülerini.

Fotoğraflarla da desteklemiş...

 

****

 

Yıllardır gurbetçilerin anılarını toparlayan yazar, kitabının tanıtımı da şöyle yapıyor;

"Anadolu'da bavullar hep kolay kapanır. Birkaç parça kıyafet, iğne oyalı beyaz bir havlu, eşi ve çocuğuyla yan yana durduğu eski bir fotoğraf çerçevesidir bavullara konulan. Kendi hafif, gam yükü ağır bavullar Anadolu'dan Almanya'ya umudu, hasreti, özlemi taşırlar.

Almanya'da ayak bastıkları ilk yer olan 11. Peron'a bavullarını sımsıkı tutarak inerler. Üç gündür yolculuk yaptıkları Sirkeci trenine dönüp bakarlar son kez. Onlar için artık yeni bir hayat başlamaktadır.

İnsanların binbir ümitle yola koyulduğu fakat zamanla gurbetin soğuk yüzünün tüm gerçekliğiyle hissedildiği uzun bir yolculuk 'göçmen' olmak… Oraya gidip, 'oralı' olamayıp 'öteki' olmak; buraya gelip 'buralı' olamayıp 'yabancı' kalmak…

Bir yanın gurbet, bir yanın memleket olduğu arafta bir hayatı yaşamak…"

 

****

30 Ekim 1961'de Türkiye'den Almanya'ya çalışmaya giden ilk işçi kafilemizin trenden indiği gurbet kenti; Münih'tir!

Yıllar sonra Gökhan Duman'ın da İstanbul'da Sirkeci Garı'nda başlayan "umut 

yolculuğu"nu bir yanı memleket bir yanı gurbet tadında kitabıyla sunması harika.

Unutulanları hatırlatması da!..

 

****

Araştırmacı Gazeteci Günter Wallraff'in 80'li yıllardaki kitabı vardı; "En Alttakiler"...

Yazar makyaj yapmış, peruk ve lens takarak Türk işçisi gibi davranarak çalışmış, gurbetçilerimizin dramını kitaplaştırmıştı.

Başyapıt değerindeydi, uluslararası basarıya ulaşmış, çok ses getirmişti.

 

****

Dün bir gecede okudum "11.Peron"u...

"En Alttakiler"i de anımsadım.

Ne senaryolar yazılır, ne sinemaya yapılır, 

ya da dizi, ne bileyim belgesel olur diye düşündüm o göç öyküleriyle..

Öneririm...

Okuyun, okutun "11.Peron"u...

(Kaynakça: Diaspora Türk, Onedio)

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Sedat Kaya
Sedat Kaya
ÖĞRETMEN
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
"ÇEK LOKOMOTİFİ" ZATOPEK
Levent Donduran
Levent Donduran
İhtiyar gözyaşları…
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Benim kitap fuarlarım...
Esat Erçetingöz
Esat Erçetingöz
Alaçatı’da “Windfest 2024” rüzgarı esti
Okan Yüksel
Okan Yüksel
GÖZTEPE'NİN "KOCA KAPTANI" GÜRSEL AKSEL
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri